Mythgard İnceleme

Evet, bazen farklı varyasyonlar ve hatta yeni özellikler olabiliyor. Örneğin, maç ilerledikçe oyuncular tarafından oluşturulan oyun tahtasındaki hamlelerin değişiyor olduğundan Faeria hoşuma gitmişti. Çok zekice tasarlanmıştı. Ancak o da bir yere kadar kurtarır. Amacım saldırı ve savunma değerlerini karşılaştırarak bir şeyler oynamaksa bu kadarı yetmiyor. Oynadığım hiçbir oyunun mekanikleri de bu ihtiyacı dindirmeye yetmemişti. Ta ki Mythgard'la tanışana kadar...

Genel Hatlar

Mythgard’a ilk başladığımda kart oyunlarından bıkmış bir hâldeydim. Ama bu oyunu incelediğimde karşılaştığım yaratıcı enerjisi ve harika tasarımları, kart oyunları hakkındaki düşüncemi değiştirmeyi başardı. Oyunda bolca içerik ve bir o kadar da oynama seçeneği sunuluyor. Mythgard, Magic: The Gathering'in formatına dayanan, oynaması ücretsiz bir koleksiyon kart oyunu. Ancak aynı zamanda kesinlikle elde tutulur bir temaya, sağlam ve şık tasarımlara ve muhteşem çizimlere sahip bir sanat eseri.

Her kart altı renkten birine ait ve her birinin oyun evreninde bir yeri ve oyun içi mekanikleri bulunuyor. Kartlara bakıp sahip oldukları özelliklere neden sahip olduklarını anlamak için yazılara, resimlere ve hatta diğer kartlarla etkileşimlerine bakmak yetiyor. Yani bu oyunda kartların özellikleri, karakteristikleri, renkleri, çizimleri, evren bilgileri… Her şey birbirleriyle örtüşür vaziyette.

Neden sadece mor kartlar gizlilik özelliğine sahip? Japon ‘Cyberpunk’ teması ile bağlantılı olduğundan. Ninjaların sessiz hareket etmeyle ilgili teknolojilere sahip olduklarını herkes bilir. Bu ultra ender mavi kart neden gizlilik verebiliyor? Mavi renk İskandinav motorcuların rengi, demek ki bu Loki'nin Mesturu kartı, bir işler karıştıran Loki'nin eseri. Peki ya motorcuların hepsinin kadın olması neyin nesi? Ha… Valkürler! Neden tüm cadılar yeşil renge mensup? Neden can çalma özellikleri sadece kırmızıda var? Neden kırmızının en güçlü yaratıklarından biri devasa bir pelüş tavşan? Neden turuncu, çölleri yayabilen tek kart? Bu çöllerde petrol yatakları, seraplar ve vahalar neden var? Ayrıca turuncu neden bir anda bir sürü zayıf birlik çıkartmakta bu kadar iyi?

Böylesine benzersiz bir dünyayı ve yeni oynayış stillerini keşfedebiliyor olmamız harika bir şey. Kart oyunlarını sevmemin sebeplerinden biri de bu. Her kart ayrı bir yapı taşıdır. Bunları bir araya getirirseniz oluşan dünya aslında hikâye anlatımı için bir tuval olmuş olur ve siz de her oynanan oyunda bir hikâye yaratırsınız.

Ayırt Edici Özellikler

Mythgard'ı diğer kart oyunlarına kıyasla öne çıkaran pek çok özelliği olsa da bunlardan en belirgini çizimleri desek yanlış olmaz. Yetişkinler için bir kart oyununun olması gerçekten sevindirici. Şiddet ve cinsellikten bahsetmiyorum. Özellikle çocuklar için de uygun olması uğruna çocuksu renk ve çizimler kullanan Hearthstone, Runeterra ve Faeria gibi oyunların demografiği çocukları için para harcayan ebeveynlerden oluşuyor. Mythgard bir iş modelinin aksine yetişkinler için yapılmış bir oyun.

Öğretme görevi de gören hikâye modu ilginç bir şekilde kısa. Mythgard ufak tefek kısımları güncellemiş olsa da henüz hikâyenin devam bölümleri gelmiş değil. Oyundaki her bir kart zaten başlı başına oyun evrenini anlattığını düşünürsek hikâyenin daha en başında kalmış olması çok büyük bir sorun teşkil etmese de insan spesifik karakterlerin çıktığı serüvenleri de merak etmiyor değil hani.

Her kart oyununda olduğu gibi Mythgard'da da oyunun asıl zevki gerçek oyunculara karşı oynarken çıkıyor. Oyunun resmi Discord sunucusu üzerinden büyüyen bir topluluğu bulunuyor. Gerek Türkçe kanalından edineceğiniz gerek global kanallardan edineceğiniz arkadaşlarınızla oyunun zevkini katlamanız çok kolay. Üstelik Mythgard pek çok platformdan oyuna erişme imkânı sunarak daha fazla oyuncuyla bir arada oynayabilmenizi de oldukça kolaylaştırıyor: İsterseniz bilgisayarınıza kurarak, isterseniz Android veya iOS cihazınıza indirerek, hatta isterseniz bilgisayarınızdaki tarayıcıyı kullanarak internet sitesi üzerinden bile oyunu oynayabilirsiniz.

Oyunun, deste tasarlayarak oynanan modlarında oynayabilmeniz için sıfırdan kartları biriktirmeyi bekleyip üzerine bir de düşünüp yeni yeni desteler kurmanız gerekmiyor. Oyunda 6 adet başlangıç destesi yapılı hâlde deste menünüze geliyor. Ama bitmedi. Başlangıç desteleri beni kesmez diyorsanız Mythgard o noktada da sizi düşünüp en iyi kartlardan oluşan onlarca destenin bulunduğu bir havuzdan, haftada iki defa yenilenen iki adet desteyi de kullanmanız mümkün oluyor. Böylece artık "İyi kartlarım yok ki!" yerine başka bahaneler bulmamız gerekecek.

Mythgard

Ücretsiz

Ben yine de kendi destemi kendi kartlarımla oluşturmak isterim diyenlerdenseniz oyunun yine doğru adreste olduğunuzu bilmelisiniz. Kart oluşturmak veya paket açmak için gereken kaynakların bundan kolay toplanabildiği bir başka kart oyunu piyasada henüz yok. Envai çeşit görevlerde pek çok ödül bulunuyor, haftalık sandık ödülü var, yeni başlayanlar için para havuzu var, kazandığınız maçlarda paraya ilaveten direkt kart ödülü de olabiliyor, ayrıca kaybetseniz de ödülsüz bırakılmıyorsunuz. Maç sonu "gg" demenizi sağlayan Beğeni butonuna basarsanız Maat topluyorsunuz ve Maatlar biriktirdikçe joker kartlar kazanıyorsunuz.

Paketlerden 6 kart çıkıyor ve bunlardan bir tanesi kesin ender bir kart ve bu ender kart %10 ihtimalle mitik denen aşırı ender kart da olabiliyor. Hatta ve hatta bu mitik kart 10 kez üst üste çıkmadığı takdirde bu ihtimal de her paketle birlikte yükseliyor ki daha çabuk mitik kartlar toplayabilesiniz. Ayrıca oyunda joker kartlar da var, yani isterseniz biriktirdiğiniz kaynaklar yerine, kazandığınız bu joker kartları da kullanmanız mümkün.

Oyuncuları Düşünen Bir Oyun

Oyunun, oyuncularını düşündüğünü vurgularken değinilmesi gereken (her ne kadar ben çok fazla kullanma ihtiyacı duymasam da) bir özellik var. Oyunda oynadığınız maçların geçmişine bakabiliyor ve her şeyden önemlisi o maçlara dönüp tekrarlarını aynı oyundaymış gibi inceleyebiliyorsunuz. İsterseniz yaptığınız yanlış bir hamleyi dönüp analiz edebilir, isterseniz anlamadığınız bir olayın nasıl olduğunu inceleyebilir, isterseniz rakibinizde gördüğünüz ama daha önce karşılaşmadığınız bir kartın olduğu tura gelip kartın açıklamalarını aynı canlı oyundaymış gibi inceleyebilirsiniz. Bu tekrar izleme özelliği sayesinde rekabeti önemseyen oyuncuların işi çok daha kolay oluyor.

Kolay oluyor demişken, hızlıca oyun içi kart takip özelliğinden da bahsetmek istiyorum. Normalde kart oyunlarında destenizde hangi kartlar kaldı, hangi kartlar yandı gitti, rakibinin eline gelip destesine dönen kartlar neler gibi şeyleri takip etmek zordur ve başka oyunlarda bunu yapabilmek için özel (ve hatta paralı) yazılımlar kullanılır. Mythgard'da ise bu özellik de oyunun içinde geliyor. Oyun sırasında ekranın sağındaki oka basarak açacağınız menüde destenizdeki, elinizdeki, oyun içindeki ve mezarlıktaki kartları görebiliyorsunuz, ayrıca rakibinizin kartlarından da görebildiklerinizi takip etmenizi de mümkün kılıyor.

Özgün Detaylar

Sadece Mythgard'a özel bir şeyden daha bahsetmek lazım, o da destenize iliştirebileceğiniz patikalar. Patikaları bir nevi pasif özellikler gibi düşünebilirsiniz. Her bir patika çok farklı işler yapıyor. Örneğin Mevsim Döngüsü patikası her tur farklı bir mevsimmiş gibi hareket ediyor ve mevsimden mevsime de bazı etkilere yol açıyor veyahut Sirkadya Diski patikasını alırsanız bir tur aydınlık bir tur karanlık oluyor ve bunlar da turdan tura değişen özellikler sunuyor. Ayrıca bütün patikalarda oyuna ilk değil de ikinci başlayan oyuncu için bir özellik devreye giriyor. Örneğin Yaratılış Ateşleri patikasını kullanan bir oyuncu oyuna ilk başlamaz ise eline 1 manalık 2/2 bir minyon ekleniyor. Yani Mythgard'da kendi şansınızı kendiniz yönlendiriyorsunuz. Ayrıca patikadan patikaya değişen can bonusu da var. Her oyuncunun 20 canı kendiliğinden var ama patikaya bağlı olarak ekstra can ile oyuna başlıyorsunuz.

Oyunda patikalar gibi destelere eklenen bir mekanik daha var, o da Güç mekaniği. Bunlar başka oyunlarda da benzerini görebileceğiniz her tur bir defa kullanılabilen ve belirli bir mana maliyeti olan özellikler. Patikaya kıyasla daha basit özellikleri olsa da kart oyunlarında insanın gözünün aradığı bir özellik olduğu artık aşikâr.

Oyunun bir diğer (ve benim çok sevdiğim) yanı ise afsunlar. Bu kart çeşidi, oyun tahtasındaki belirli bölmelerin (oyunda kulvar deniyor) hem görselliğini hem de çalışma şeklini değiştiriyor. O kadar çok farklı afsun var ki… Örneğin, çöller turuncu kartlara özel afsunlar. Bir rakip çöl olan bir kulvara saldırdığında bir hasar alıyor. Şu an oyunda 85 afsun kartı olduğunu düşünürsek maçlarda yaşanabilecek çeşitliliği siz düşünün.

Oyun Modları

Aralarda ufak ufak değinsem de topluca ele almam gereken bir husus daha var, o da oyundaki modların çeşitliliği. Böyle kart oyunlarında dereceli ve casual diye bilinen eğlencesine maç yapılabilecek modlar zaten olmazsa olmaz. Buralarda kurduğunuz destelerle gerçek oyunculara karşı maçlar yapabiliyorsunuz. Ayrıca kart koleksiyonuna güvenmeyip önüne sunulan kartlar arasından tercihler yaparak geçici desteler oluşturup oynama (draft deniyor) imkânı sunan modlar da zaten kart oyunlarında bilindik modlardır. Burada da Arena (arenaya ayrı bir paragrafta değineceğim) ve Er Meydanı adı altında karşımıza çıkıyor bu modlar da; biri oyunculara karşı oynanırken diğeri bilgisayara karşı oynanıyor. Ayrıca son zamanlarda dijital oyunlarda oyuncuların oldukça ilgisini çeken bulmaca çözme ihtiyacı da Bulmaca modunda karşılanıyor. Tabii bir de haftadan haftaya değişen ve çok özel kuralları olan eğlence odaklı modlar da Pandora'nın Kutusu moduyla oyuncunun yüzünü güldürüyor.

Modlar konusunda bu noktaya kadar her şey beklendiği gibi. Gelelim alışılmışın dışında olanlara. Yazının ortalarında değindiğim bir hikâye modumuz var zaten, oldukça ilgi çekici ve bu kadar güzel işlenmiş bir evrende geçen bir hikâyeyle birlikte ilerlerken bir yandan da kart oyunları oynuyor olabilmek çok zevkli bir deneyim sunuyor.

Bir diğer mod: 2v2. 2'ye 2 toplam 4 kişi bir kart oyunu oynamak pek görülmemiş bir özelliktir. Bunu deneyen kart oyunları örneklerindeyse göreceğiniz aynı takımdaki oyuncuların sırayla oynaması veya bir turu bir oyuncu bir sonraki turu diğer oyuncu şeklinde ilerleyen modlardır. Mythgard'da ise bu durum çok farklı. Normalde 7 kulvar genişliğinde olan oyun tahtası 2v2'de 13 kulvar oluyor ve ortadaki kulvar ise ortak oluyor. Takım arkadaşınızın sırasını beklemenize gerek yok çünkü sıra size geçtiğinde tur ikinizin de turu. Kendiniz tek başınıza oynar gibi de oynayabilirsiniz ancak bloklama mekaniği sayesinde orta kısımlarda her iki rakibinize karşı savunma yapmanız mümkün oluyor ve takım arkadaşınıza çok çeşitli destekler verebiliyorsunuz, hele ki de büyüleri düşünürsek. 2v2 modu kesinlikte denenmesi gereken çok eğlenceli bir mod olmuş.

Bir diğer mod ise Turnuva modu. Turnuva düzenlemek kart oyunlarının vazgeçilmezidir. Normal oyun oynarken alınan zevk ne ise turnuvalarda bu onun 10 katıdır. Özellikle fiziksel kartlarla oyunlar oynayıp turnuvalara katılmış olanlar ne dediğimi anlayacaktır. Hele ki o zamanlar insanlarla uzaktan oynama gibi bir imkân olmadığından turnuvalar bunu gerçekleştirmek için en güzel bahaneyi sunan ve rekabeti üst seviyede hissettiren yerler olurdu. Bu heyecanı yaşayanlar bir daha yaşamak için derhâl yeni turnuvaların arayışına girerdi. Günümüzdeki dijital kart oyunu furyasında ise ilginçtir ki bu imkân sadece oyun yapımcılarının düzenlediği ve özel olarak kullanılabilen arayüzler aracığıyla gerçekleştiriyor, yani ya resmî bir turnuva düzenlenecek ya da siz her şeyi manuel olarak yapacak ve meşakkatli bir süreçten geçeceksiniz. İşte Mythgard bunu da düşünmüş ve isteyen her kullanıcının düzenleyebileceği ve ödülleri ona göre ayarlayabileceği, aklınıza gelebilecek çok çeşitli turnuva sistemlerini içinde barındıran, çok iyi düşünülüp hazırlanmış bir mod eklemiş. Artık ister arkadaşlarınızın katılması için ister dünyanın dört bir yanından istediğiniz seviyede insanların görüp gelmesi için kendi turnuvalarınızı düzenleyebilir veya var olan turnuvalardan beğendiklerinize birkaç tık ile katılabilirsiniz. Her şey çok kolay.

Şimdi oyunun en cezbedici modlarından birini masaya yatıracağım: Arena! Arena neden cezbedici dediğinizi duyar gibiyim. Cezbedici yanı açıkçası saymakla bitmez. Birincisi arena 9 günde bir bedava oluyor. Tamam bu mu iyi yani? Hayır çünkü oynadığınız arena bir arena maçını kazanırsanız bu süreden 1 gün düşülüyor, kaybederseniz de oynanan tur miktarına göre 1 gün veya ona yakın bir miktar süre düşülüyor. Her arenanın her zaman 9 maç sürdüğünü düşünürsek çok beklemeden ikinci arenanızı bedava oynayabiliyorsunuz. Beklemek isterseniz tabii oyun içi para kullanarak giriş yapabiliyorsunuz ama o süre tekrardan 9 günden başlamıyor, yani o arena sonunda bedava olacağı garanti oluyor.

Arenada kart tercih aşamasında 6 tane tercih sunuluyor ve bu tercihler bazen tek kart iken bazen birden fazla kart olabiliyor, yani tek seçimde birkaç kart birden elde edebiliyorsunuz. Ayrıca o 6 tercihten 2 tane seçtiğinizi düşünürsek yol üstünde bolca kart toplamanız mümkün. Karşınıza çıkan renklerin olasılıkları var ve önünüze 6. tercihten itibaren çıkan Destek ve Köstek seçimleri sayesinde çıkacak rengin olasılığını arttırabiliyorsunuz veya düşürebiliyorsunuz. Yani arenanın seçim aşaması bile tamamen RNG diye düşünüyorsanız yanıldığınız an bu.

Bitti mi? Bitmedi! Diyelim ki tercihlerinizi yapıp topladığınız kartları kullanarak bir deste oluşturdunuz ama yine de çok da iyi bir deste olmadı gibi. Girdiniz birkaç oyun sonra iki adet mağlubiyet oldu, işte oyun tam bu noktada yeni kartlar tercih etmenizi sağlıyor ve destenizdeki beğenmediğiniz kartlar yerine bu yeni kartları kullanıp yeni sinerjiler yaratabiliyor, taze kan ihtiyacınızı karşılıyorsunuz. Baktınız gidişat düzelmedi ve 2 mağlubiyet daha aldınız, yine kart tercihi menüsü karşınıza çıkıyor.

Bu yazdığım özellikleri bünyesinde barındıran Arena modu, kart oyunlarındaki kart biriktirip desteler kurmayı gerektiren constructed denilen tasarlamalı modları değil de koleksiyon gerektirmeyen draft denilen tercihli modları seven azımsanamayacak bir kitle için bulunmaz bir nimet desek yanlış olmayacaktır.

Ancak oyunun hem tasarlamalı hem de tercihli modlarını birlikte etkileyen bir konu var, o da kart havuzu, yani genişleme paketleri. Oyunun şu ana kadar (3 ay arayla) çıkmış 2 adet genişleme paketi bulunuyor. İlki Ölümsüzlük Halkaları, ikincisi ise Kış Savaşı. Tabii oyunun her yerinde olduğu gibi burada da iyi düşünülmüş temalar oyun evrenine gayet güzel yedirilmiş. Bu gidişat sürdürülürse oyuna devamlı bir yeni kart akışı olacak gibi görünüyor.

Son Söz

Hani 7/24 oyun oynayamazsınız, başka işlerinizle uğraşmanız gerekir ama yine de o sırada aklınıza gelip duran ve bir an önce işim bitse de oynasam dediğiniz oyunlar olur ya, işte Mythgard da benim için öyle bir oyun. Beni böyle kendine saran başka kart oyunları da oynamıştım zamanında ama hepsi de masada oynana fiziksel kart oyunlarıydı. Richard Garfield’ın 1958’de çıkardığı bir klasik tarafından temeli atılan bir türe, daha iki sene önce gözlerini açmış olan Mythgard, benim için en iyi diye adlandırdığım yapımlar arasında yerini aldı.

Üstelik rakiplerinin aksine fazlasıyla cömert bir oyun olduğunun da altını çizmek lazım. Aşağıdaki kodları kullanarak birbirinden farklı 400'ü aşkın kartı ve onlarca kart paketine sahip olabilirsiniz!