Forspoken İnceleme
Oyuna gelen tepkiler şu ana kadar oldukça karışık. Bunun nedeni herkesin bazı bölümleri sevip bazılarını çok beğenmediği için bile değil. Bazı oyuncular oyuna ayılıp bayılırken, diğerleri kelimenin tam anlamı ile Forspoken’dan nefret ettiği için.
- Ses dünyası
- Sıradışı hikaye
- Dövüşte yaratıcılık ve çeşitlilik
- Grafikler
- Kalabalıktan sıyrılan bir oyun değil
Oyun, kişisel zevkinize bağlı olarak uzun zamandır oynadığınız en iyi açık dünya RPG veya paranıza yanmanıza neden olan berbat bir deneyim olabilir. Hangi tarafta yer alacağınızı anlamak için, ayrıntılı bir Forspoken İncelemesi ile size yardımcı olmamıza izin verin.
Forspoken Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Forspoken Konusu
Forspoken, güzel ama acımasız bir ülke olan Athia'ya ışınlanan genç New Yorklu Frey'in hikayesi. Frey, bu evrenden evine giden bir yol arıyor ve uçsuz bucaksız arazilerde gezinmek ve canavar yaratıklarla savaşmak için büyülü yeteneklerini kullanması gerekiyor. Hikaye hakkında daha fazla ayrıntı için Forspoken Hikayesi içeriğimize göz atabilirsiniz.
Oynanış
Forspoken'ın en güçlü yanlarından biri kesinlikle kombat. Bu yüzden oynanışı incelemeye buradan başlamasak olmaz. Oyunun hızlı doğası ve birçok büyülü gücünü kullanırken sizi tahmin etmeye devam ettirme yeteneği, onu çok taktiksel hale getiriyor. Forspoken 100'den fazla büyü içeriyor ancak ilk birkaç bölümde bir elin parmağını geçmeyecek kadarına erişebiliyorsunuz. Bu nedenle ilk birkaç bölüm biraz sıkıcı gelebilir çünkü bazen bir saldırıdan kaçarken düşmanlara taş atmak dışında bir aksiyon yaşanmıyor. Ama aynı zamanda, düşmanlarınıza taş atmaktan, yanınızda savaşmaları için yanan birlikleri çağırmaya kadar neredeyse her şeyi Forspoken'da yapabilmeniz de bir artı. Yani oynanışta çeşitliliğe ve yaratıcılığa bol bol yer var.
Oyunun yeni nesil görselleri ve akıcı geçiş becerilerini büyük bir açık dünyada birleştirdiği açık. Bununla birlikte, bazı önemli yönlerden, daha çok 2000'lerin başında piyasaya sürülen bir oyun gibi hissettiriyor.
Spellcraft Sistemi
Spellcraft tam olarak anladığım bir sistem değil, yalan yok. Ancak, aynı anda en fazla üç aksiyon seçebileceğiniz anlaşılıyor. Örneğin, büyücülük kullanırken parkur modunda düşmanları vurmak gibi. Bu zorlukları tamamlamak, büyünüzün etkinliğini arttırıyor. Ana dövüş mekanikleri ile ilgili görev listelerini doldurmak da oldukça tatmin edici ve eğlenceli.
Açık Dünya
Athia'nın dağı taşı, dünya umrunda olmadan saatlerce dolanmak için oldukça keyifli. Frey bunu yaparken hiçbir şey için endişelenmesine gerek yok çünkü zaten otomatik olarak boşlukların üzerinden zıplıyor ve küçük nesnelerin üzerinden atlıyor.
Grafikler
Şimdiye kadar oyun performansı fena gitmiyor gibi düşünebilirsiniz fakat görseller oyuna gelen negatif eleştirilerin tuzu biberi oluyor. Forspoken yeni nesil bir oyundan beklediğiniz grafik gücü asla göstermiyor. Bu gözler neler gördü! Square Enix nedense göze hitap eden bir oyun yapamadığını farkına varmamış gibi duruyor. Dokular bulanık ve çizim mesafeleri oldukça kısa. Dünya çok boş ve cansız hissettiriyor. Yeşil alanlar, kahverengi kaleler ve bej renkli kayalık alanlar gibi temel ve sıkıcı fantezi öğeleriyle dolu. Kristal kertenkele dışında gerçekten benzersiz olan neredeyse hiçbir düşman tasarımı da bulunmuyor.
Ses Tasarımı
Yine de diğer oyunların Forspoken’dan öğrenmesi gereken şeyler de yok değil. Bunlardan biri kesinlikle oyundaki müzik kullanımı. Video oyunlarının çok sessiz olmasından siz de sıkılmamış mıydınız? Forspoken'ın müzik zamanlaması, bence genel oyun deneyimine harika bir katkı oluyor ve objektif olarak iyi müziklerden oluşuyor. Bu konuda Square Enix'e tam puan verdik gitti.
Forspoken Oynanır mı?
Şimdiye kadar gördüğümüz Forspoken'ın ilk bölümleri, eğlence aramak için ideal yer değildi, ancak oyunun kesinlikle potansiyeli ve gelişmek için alanı var. Büyülü savaşın ve görsellerin zamanla daha ilgi çekici hale gelmesini umabiliriz. Forspoken, açık dünya RPG oyun denizinde öne çıkmalıydı ama şu anda olduğu haliyle bunu başardığına hiç emin olamadık.