The Casting of Frank Stone Hikayesi

Dead by Daylight evreninde geçen, bu evrenin en gizemli ve ölümcül gücü olan entity varlığının anlatıldığı bir oyun arıyorsanız, The Casting of Frank Stone sizin için tasarlanmış demektir.

The Casting of Frank Stone, Dead by Daylight evreninde yer alan, insanlığın ve dünyanın ilk kez katliamın hüküm sürdüğü bölge olan entity ile etkileşimini anlatmaktadır. Dead by Daylight’ı yıllardır oynayan oyuncular entity ve katillerin hikayeleri hakkında biraz bilgi sahibi olsa da dünyanın bu alan ile nasıl etkileşime geçtiğini çok bilmemektedir. Hikayelere göre entity dört farklı insanı bir bedende birleştirerek onlara katliam yapmalarına yetecek güçler verebilir. The Casting of Frank Stone oyununda ise bu gücün nasıl ortaya çıktığını keşfederken kurbanların bakış açısından bir korku hikayesi deneyimleyeceksiniz. The Casting of Frank Stone oyunculara diyalog ve aksiyon seçimleri sunduğu için birden fazla sona ve olay çizgisine sahip olsa da hikayenin iskeleti aynıdır. Eğer oyunun hikayesini merak ediyorsanız, okumaya devam edin!

The Casting of Frank Stone™

₺950,15

den başlayan fiyatlarla

The Entity ve Augustine Arasındaki İlişki

Yüzyıllar önce dünyamıza çok yakın ama ulaşılmaz uzaklıktaki bir dünyanın doyumsuz iştaha, sınırsız bilgiye ve sonsuz güce sahip olduğunun hikayeleri anlatılırdı. Bu dünya ya da alan entity olarak adlandırılsa da dünyamızla etkileşime geçemiyordu, en azından Augustine Frank Stone’u bulana kadar. Augustine’e göre Frank Stone entity’nin katili olmaya değecek bir şampiyondu. Frank Stone sayesinde Entity ve dünyamız arasındaki kapılar katliam ve kurbanlarla açılabilirdi. Tüm kurbanlar ve katliamlar Entity’nin gücü tarafından yutulacak ve Augustine hizmetleri karşılığında sonsuz bilgiye erişerek Entity’nin şanını paylaşan bir hizmetkâr olacaktı. Bunların gerçekleşmesinin tek anahtarı da Frank Stone adlı çarpık ruhlu, katliam bağımlısı katildi.

Yılların zahmeti ve aşağılanmasının sonucunda Augustine, The Entity adlı varlığı dünyaya çağırmayı başarmıştı. Augustine malikanesinin kapısından çıkarak gökyüzünde tüm dünyayı yutmaya hazır bekleyen Entity’ye baktı. Yıllardır ona servis ettiğini haykırarak ödülünü ve şanını istedi. Fakat, kendi elleriyle Entity’nin gücünü kullanarak yarattığı katil Frank Stone, elindeki tek tarafı keskin palayı Augustine’in boynuna sapladı. Oyunun hangi sonunu seçerseniz seçin Frank Stone, Augustine’i öldürecektir. The Entity için insanlar ya katillere dönüştürebileceği ve kendisi için kurban avlamalarını emredeceği köleler ya da doyumsuz açlığını kısa süreliğine bile olsa kesebilecek kurbanlardır. Augustine şu ana kadar Entity’nin dünyaya giriş yapmasın yardım etmiş olsa da artık bir yemekten fazlası değildir.

Entity dünyamıza ulaştıktan sonra tüm kurbanları ve katilleri sonsuz bir kovalama ve kurban etme oyununun içine sokarak ruhlarını sonsuza dek tüketmeye devam eder, tıpkı Dead by Daylight’ın oynanışı gibi. Tüm kurbanların ruhları bir kamp ateşinin etrafında vakitleri gelene kadar otururken, tüm katiller kurbanlarının kamp ateşini uzaktan izler ve sırası geldiğinde onları avlar. Entity için katiller de kurbanlar da oyuncaktan fazlası değildir.

Hikayenin Başlangıcı

1963 yılında bir polis ve dedektif olan Sam Cedar Çelik İmalathanesinde bekçi olan Tom’u ziyaret eder. Sam, kaybolan bir çocuğun bu imalathanede kaybolmuş olabileceğinden şüphelendiği için Tom’u sorgulamak ister. Sam aklındaki birkaç soru işaretini çözmek ve kaybolan çocuğu ölü ya da canlı bulabilmek için Tom’a birkaç soru sorar. Tom işe yarar hiçbir bilgi vermediği için Sam imalathaneyi kendi başına gezmeye ve ipuçlarını aramaya karar verir.

Sam fabrikadan içeri girip el feneriyle etrafa göz atarken arkasındaki kapı açılır ve Tom da içeri girer. Tom amacının Sam’e yardım etmek olduğunu söyler. İkili fabrikayı gezerken bir et yığınından beslenen Merlin adlı köpekle karşılaşırlar. Merlin, Tom’un en yakın arkadaşı ve köpeği olsa da yemek yerken yaklaştıkları için kaçar. Sam et yığınına eğilerek biraz inceler ve bir et parçasını eline alarak Tom’a bu yemeği onun hazırlayıp hazırlamadığını sorar. Tom hayır cevabını verdikten sonra Sam et yığınını daha dikkatli inceler ve yığının içinden bir insan kulağı çıkarır.

Cedar Çelik İmalathanesinin İç Bölgesi

Sam ve Tom etrafı araştırırken imalathanenin içinden gelen bir ışık kaynağını keşfeder. Sam bir levye yardımı ile girişi açar ve Tom’a arabasının anahtarını ve buldukları kulağı vererek polis istasyonunu aramasını söyler. Sam kaybolan çocuğun imalathanenin iç kısımlarında olabileceğini düşünür.

Sam fabrikanın iç kısmını gezdikten sonra bir kömür ocağının yanında içindeki bebeğin ağladığı bir bebek sepeti bulur. Sam bebek sepetine yaklaşırken kenarda onun yaklaşmasını bekleyen Frank Stone tarafından pusuya düşürülür. İkili bir süre savaştıktan sonra Frank Stone, Sam’i iki eliyle boğazından tutarak kaldırır ve duvardaki demire saplar. Sam kendini zorlayarak duvardaki kancadan kurtulmayı başarsa da (Dead by Daylight’ta bu oran %4, o yüzden denemeyin) tabancasından uzağa düşmüştür. Sam sürünerek tabancasına ulaştıktan sonra bir gövde bir de kafa vuruşu ile Frank Stone’u öldürmeyi başarır. Frank Stone ise kömür ocağının yanan kısmına düşer. Sam aşağıya baktığında Frank Stone’un düştüğü kısımda alt çenesinin bir demir parçasına takıldığını ve koptuğunu görür. Sam bilincini kaybettikten sonra ateş ocağının tepesindeki Entity gücü Frank Stone’u alır.

Frank Stone Öldü mü?

The Casting of Frank Stone oyunun hikayesi bu şekilde başlasa da bu kısım sadece prologdur. Frank Stone’un ölüm biçiminden onu yöneten gizemli kişiye ve Entity’nin dünyada ilk kez ortaya çıkmasına kadar tüm olaylar hikayenin başlamasına katkıda bulunmak için gösterilmiştir. Oyunun sonraki kısımlarında Madison adlı karakterin hikayesine tanıklık ederken onun Linda ile nasıl tanıştığına ve ikilinin nasıl bir kovalamaca oyununa düştüğünü keşfedeceğiz.