Civilization 6 İnceleme
Genel Bakış
Civilization VI'nın amacı son derece basit. Bir dünya lideri seçiyor, bir grup mutlu yerleşimci alıyor ve dünyadaki en büyük imparatorluk hâline getiriyorsunuz… Tabii sırayla. Beş zafer koşulunu karşıladığınızda kazanmış sayılıyorsunuz. Her medeniyet bu koşullardan birine ulaşmayı daha yönetilebilir kılan ilave özelliklere ve eşsiz birliklere veya binalara sahip.
Kazanmak güzel tabii ama asıl eğlence sizi o noktaya taşıyacak yolculukta gizli. Civilization VI'nın hakiki güzelliği de burada yatıyor. Her bir zafere ulaşmak için ele geçirebileceğiniz alanların sınırı yok ve her defasında oynanan oyunların hiçbiri birbirine benzemiyor. Fraxis, Civilization VI ile oyunculara zengin ve harikulade sistemler ve konseptlerle dolu bir kutu verip bunları en iyi şekilde kullanmayı onlara bırakıyor.
- Göz alıcı sunum
- Destansı müzikler
- Oyuncu seçimine öncelik verilmesi
- Destansı müzikler
- Tehlikeli derecede bağımlılık yapıcı
- Eklenti paketiyle birlikte fiyatın pahalıya gelmesi
- Türkiye'de de çok fazla oynanan bir oyunun Türkçe olmaması
Teknoloji ve Kent Ağaçları
Teknoloji ve kent ağaçları bunun dâhiyane örnekleri. Tasarımları sayesinde, planladığınız oyun sonuna bağlı olarak belirli yollar seçebiliyorsunuz. Teknoloji ağacında, oyun sonunuza vesile olmayan şeyleri araştırmak zorunda değilsiniz. Bu da demek oluyor ki kapı komşularını yerle bir etmek isteyen oyuncular astroloji araştırmak ya da doğrudan denizlere açılmak zorunda değil; bunun yerine okçuluk ve bronz işçiliğine odaklanabilirler.
Kentsel araştırmaların ödülü ise politika gündemine sürükleyerek bırakabileceğiniz güçlü politika kartları. Bu sayede imparatorluğunuz, hedefleriniz veya mevcut durumunuz için mükemmel hükûmeti kurabilirsiniz. Ayrıca sık sık değiştirme imkânınız olduğundan tek bir gündeme sıkışmış gibi de hissetmiyorsunuz. Bir oyuncu size sürpriz bir savaş açmaya karar verecek olursa, gündeminizi savaş ekonomisine uygun hâle getirmeniz yalnızca birkaç tur sürüyor. Ağaçta ilerlerken çok daha fazla politika yuvasına sahip yeni hükûmet türlerini de araştırabiliyorsunuz.
Her bir teknoloji veya kent gelişimi (Eureka ve Inspiration) kendi mini misyonuyla geliyor; bunlar gerçekleştiği takdirde, söz konusu araştırma ivme kazanmış oluyor. Üstelik bunlar harika özelliklerle dolu bu oyunun barındırdıklarından sadece biri, bu yüzden oyunda yapacak şeyler hiçbir zaman tükenmediğine emin olabilirsiniz.
Kentsel Planlama
Planlama, Civilization VI'da herhangi bir başarıya ulaşmanın anahtar unsurlarından bir başkası. Bunun en iyi görüldüğü yer ise bölge sistemi. Bu oyunda kentler, belirli bir işleve bağlı olarak farklı bölgelere ayrılıyor. Kendilerine ait altıgen bölmelere sahip oluyorlar ve bu süreçte bölmede aslen bulunan ürün ve ek özellikleri ortadan kaldırıyorlar. Bunlardan 11 adet bulunuyor ve bir kentte sahip olabileceklerinizin sayısı o kentin nüfusuyla orantılı. Harikalar da aynı şekilde çalışıyor fakat bir nehrin yanında veya bir çöl bölmesinde bulunma gibi başka koşulları da beraberinde getiriyorlar.
Bu da demek oluyor ki her şeyi tek bir megakente doldurup arkanıza yaslanamıyorsunuz. Her bir bölge kendi güçlü bitişiklik bonuslarına sahip olduğundan kent planlaması yapmanız ve belirli işlevlerde özelleştirilmiş şehirler inşa etmeniz gerekiyor. Birkaç kez oynadıktan sonra kendinizi daha açılmamış bölgeleri nereye yerleştireceğinizi planlarken bulacaksınız.
Bölge sistemi her kentin eşsiz görünüp çalışmasını sağlamakla kalmıyor, haritayla gerçek manada etkileşime girmeyi de bir zorunluluk hâline getiriyor. Gerçek başarıyı bulabilmek adına elinizdekilerle yetinmelisiniz ve bu da sizi aslen planladığınız zafer çeşidinden farklı bir yola yönlendirebilir. Dağların yanında başladınız diyelim; bilim ve inanca sağladıkları bonuslar sizi bu yönde ilerlemeye itebilir. Bazı zorlu kararlar da barındırmıyor değil. Bir bölgeyi yüksek gıda üretimine sahip bir bölmeye yerleştirerek tüm bunları kaybedip bilim, inanç, altın mı kazanmalı yoksa başka bir yere yerleştirip bitişiklik bonuslarını mı kaybetmeli? Bu mükemmel bir mekanik, zira Civilization VI'yı her bir turun ve kararın önemli olduğu bir oyuna dönüştürüyor.
Diplomasi
Oyunun bir de diplomasi ayağı var; Civilization VI'daki diğer her şeyde olduğu gibi bu da ilgi çekici ve tatmin edici bir mekanik. Her bir liderin animasyonu çok iyi görünüyor ve hepsi ana dilinde konuşuyor. Hoş bir dokunuş gibi görünse de aslında bundan daha derin. Karşılaştığınız her liderin -oyundan oyuna değişen gizli bir gaye de dâhil olmak üzere- kendi gayeleri bulunuyor. Böyle olması da size dair fikirlerini etkileyecek ve herkesi memnun edemeyeceğinizi kısa sürede anlayacaksınız. Belirli eylemler birkaç müttefik kazandırırken başkalarının uzaklaşmasına neden olacaktır. Delege göndererek, ticaret yolları kurarak veya nelerin hoşlarına gittiğini anlamak için casusluk yaparak her ilişkiyi perçinlemek mümkün. Tabii son seçenek de en güzeli, orası ayrı.
Karmaşık bir sistem olsa da oyuncuyu, etrafındaki medeniyetlerle etkileşime girmeye zorluyor. Kimlerle arkadaş olacağınızı seçmeniz ve onlarla olmanın değip değmediğine karar vermeniz ya da daha güçlü müttefikler kazanmaya çalışmanız gerek.
Diğer Sistemler ve Tasarım Detayları
"Önemli Şahsiyetler" veya casusluk gibi diğer unsurların içeriğine değinmedik bile. Şimdiye dek bahsedilen üç sistem kadar iyi düşünülmüş sistemler olduğunu söylemek yeterli olur sanırım. Hiçbiri tabiri caizse emanet gibi durmuyor ve hepsi kendine göre bir anlam ile oyuna bir şey katıyor.
Civilization VI'nın mükemmel olduğu tek konu strateji değil tabii. Görünüş olarak da oldukça canlı ve cesur. Her bölme zengin detaylara sahip ve güneş ışınlarının nehirde ve okyanuslarda parıldaması gibi küçük detaylar Civilization VI'yı hem göz alıcı hem de güzelliğiyle hayran bırakan bir oyuna dönüştürüyor. Doğrudan göremediğiniz alanların elle çizilmiş, eski harita estetiğine sahip olması oyunun "savaş sisi" hissinin de ustalıkla tasarlandığını gösteriyor.
Müzik
Tüm bunlara ek olarak, kelimenin tam anlamıyla muhteşem müzikler oyuna eşlik ediyor. Oynadığınız kişiye göre değişen müzikler basit bir melodi olarak başlıyor. Fakat çağ atlayıp medeniyetinizi geliştirdikçe müzik de yavaş yavaş yükseliyor ve eklenen katmanlar nihayetinde destansı bir şarkıya dönüşüyor.
Zorlayıcı Fakat Tatminkar Bir Deneyim
Civilization VI hakkında görülebilecek tek sıkıntı, yeni oyuncular için oldukça "kalabalık" görünebileceği. Ne de olsa insanın gözünü yaşartacak derecede derinlikli, devasa bir oyundan bahsediyoruz; işin içine bir de öğrenme eğrisi giriyor. Birden başına oturup oynamaya başlayabileceğiniz türde bir oyun değil. Civilization VI'ya hâkim olabilmek için saatlerce ve birkaç tur oynamak gerekiyor, oyunun sunduğu her şeyi öğrenmekse çok daha meşakkatli.
Fakat bu, oynayacak olan kişilerin cesaretini kırmasın. Zira Civilization VI kelimenin tam anlamıyla zorlayıcı ve son derece tatmin edici bir deneyim. Oynanışın her yönü öylesine büyük bir çeşitlilik barındırıyor ki her tur bir diğerinden daha keyifli geçiyor. Her oyun turu birbirinden farklı, aynı kalan tek şey oyunu oynamanın eğlencesi. İster nükleer savaş ilan edin ister uzaya uydu fırlatın, Civilization VI daima heyecan veren bir "tiryakilik". Üstelik tüm bunlar her anlamda göz kamaştıran bir şekilde sunulmuş.
Genişleme Paketleri: Rise and Fall ve Gathering Storm
Civilization VI, Rise and Fall ve Gathering Storm adlı genişleme paketleriyle birlikte set olarak satın alınabiliyor. Genişlemenin ilk kısmı olan Rise and Fall, gerçek hayattaki imparatorlukların yükseliş ve çöküşlerine yakın durumlar yaratmayı amaçlıyor. Bunu da çoğunlukla yeni Çağ ve Çağ Puanı sistemiyle yapıyor. Bu pakette, dünya tek bir zamanı takip ediyor ve her medeniyetin yeni bir çağa girişi aynı anda oluyor. Dolayısıyla medeniyetler, gidişatlarının değişen toplamına karşılık gelen ve belirli Tarihî Anlar'ın tamamlanmasına göre hesaplanan Çağ Puanı'na göre değerlendiriliyor. Yeterince puan kazananlar Altın Çağ'a giriyor. Puanları çok az olanları ise Karanlık Çağ bekliyor. Bir de oyuncuların Karanlık Çağ'dan Altın Çağ'a doğrudan geçtiği aşırı hızlı "Kahramanlık" Çağları var. Oyuncu hangi çağa girerse girsin, bulunduğu mevkiyi sürdürmek veya ilerletmek için takip edeceği bir bağlılık seçebiliyor.
Bir diğer önemli eklenti de kent sadakati olayı. Bir medeniyet bir kent üzerinde yeterince nüfuz sahibi olamaz veya o kenti mutlu tutamazsa söz konusu kent tabiri caizse azat olur. Yakınlardaki medeniyetler kendi nüfuzlarını uygulayabilir (veya işgal edebilir) ve o kenti kendi imparatorluklarının bir parçası kılabilirler. Bu çok güzel bir mekanik zira savaşa gerek duymadan da devasa imparatorluklar kurulabileceği anlamına geliyor.
Rise and Fall'da valiler de var; valiler kent sadakatini destekleyip güzel avantajlar sunabilir, diğer medeniyetlerle ittifaklar kurmanızı sağlayabilir ve önemli bir olay olduğunda (örneğin bir kent işgal edildiğinde veya nükleer patlatıldığında) acil durumları tetikleyebilirler.
Gathering Storm oyuna yeni bir tehdit getiriyor, üstelik en hiddetli komşularınızdan bile çok daha büyük bir tehdit. Kentlerinizi ve ordularınızı kurdunuz, bu uğurda tonlarca kömür, petrol ve uranyum harcadınız. İşte şimdi cefasını çekme vakti geldi. İklim değişikliği kapıya dayandı ve ne kültür ne bilim bunun önüne geçemiyor.
Gathering Storm, oyuncuları doğal afetlerle mücadele etmeye itiyor. Kar fırtınası, kuraklık, sel, hortum ve volkanik patlamalar düzenli hayatın bir parçası hâline geliyor ve iklim değişikliği etkisini hissettirdikçe şiddetleri ve tahmin edilemez doğaları daha da artarak ön plana çıkıyor. Elbette tehlikesi yüksekse getirisi de yüksek bir sistem mevcut. Bir volkanın yanına yerleşmek kötü bir fikir gibi görünebilir fakat dağ her patladığında civar bölgeler daha verimli hâle geldiğinden bu riski almaya değebilir.
Kentlere ve belirli yapılara artık enerji tedariki yapılabiliyor ve bu da bazı işe yarar takviyelere gebe ancak bu noktada güzel bir denge söz konusu. Biraz bekleyip araştırma yaptıktan sonra barajlar, rüzgâr santralleri veya güneş panelleri inşa ederek çevreci kimliğinizi ortaya koyabilir veyahut karbon ayak izinizi artırma riskini göze alarak kömür ve petrol kullanıp çok daha erken avantaj kazanabilirsiniz. Tabii ikinci seçeneği tercih ederseniz yarattığınız her şeyi tehlikeye atmış oluyorsunuz zira kutup buz örtüleri eriyecek ve deniz seviyeleri yükselecek. Oyuncu tercihlerinin ve alınan zor kararların etkilemiş olduğu bu sistem ise Civilization VI'yı fazlasıyla özel kılıyor.
Diplomatik Tercihler
Gerçek hayatta olduğu gibi oyunda da iklim değişikliği tek bir medeniyet tarafından çözülemiyor. Yeni Dünya Konseyi de işte tam bu noktada devreye giriyor. Civilization VI'nın Birleşmiş Milletler'e naziresi olan konseyde herkes bir araya gelerek önemli konularda oy kullanıyor. Kötü bir doğal afet geçirdiyseniz yardım isteğinde bulunabiliyorsunuz. Belirli birimleri veya kaynakları yasaklayabiliyorsunuz. İlk kez Rise and Fall'da karşımıza çıkan acil durumlar için oy kullanabiliyorsunuz. Ve yeterince oy toplarsanız da Diplomatik Zafer kazanmanız mümkün olabiliyor.
Komşulara ihanet etmek de iyi bir yöntem. Yeni diplomatik iyilik birimini kullanarak oy yığabilir ve diğer medeniyetler ile hedefleri için elzem olan şeyleri sınırlayabilirsiniz. Oy yığarak birkaç tur boyunca kendinize oldukça güçlü avantajlar sağlamanız da mümkün. Yeterince güçlendiğinizdeyse acil durumlar ve sizi hedef alan önergeleri oylamayla ve dokunulmazlığınızla reddedebilirsiniz. Kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir eklenti. Uluslararası diplomasiye bir katman daha ekliyor ve her zamankinden çok daha heyecanlı ve tatminkâr kılıyor.
Bu genişleme paketinin ana teması da aslında bu; her şeyi çok daha heyecanlı ve tatminkâr kılmak. Bu anlamda yıldızlı pekiyi ile geçiyor. Sadakat, Altın ile Karanlık Çağ, Doğal Afetler ve İklim Değişikliği hâlihazırda cazip bir formüle birçok yeni katman ekliyor. Bu paketle birlikte Sid Meier's Civilization VI mevcut hâlinden çok daha iyi bir oyuna dönüşüyor.