Riders Of Icarus Hikayesi
Hikaye
Uzun zaman önce, Zelnaris Midellas kıtasını tahrip etmek için ilk kez ortaya çıktığında, en büyük dört ırk olan insanlar, elfler, crokhoonlar ve merumiler, bu kadim kötülüğün dünyayı kaosa sürüklemesini engellemek için Işık İttifakı'nı kurarlar.
Tanrıça Ellora’nın aziz güçleriyle, Harabeler Tanrısı ve onun günahkar birliğine karşı uzun ve şiddetli bir savaşa girerler.
Işık Savaşı'na katılan birçok yoldaş hayatını kaybeder ve bir o kadarı da yozlaşır, ancak sonunda iyilerin birliğine katılırlar ve Zelnaris’i mühürleyerek evrenin dengesini yeniden sağlarlar.
Ta ki… Harabeler Tanrısı’nın torunu Salant, Zelnaris’in kalıntılarını derin uykusundan uyandırmayı görev edinene kadar.
Salant insanlığa karşı büyük bir nefretle doğmuştur, ve dünyayı yok edip Zelnaris’ı kurtarmayı amaçıyordur.
Bunu yapması için, büyük kralın soyundan birisini bulması ve en büyük kötülüğü hapseden şeytani taşı yaratmış cadının büyülü günçlerine sahip olması gerekiyordur.
Salant’ın aradığı kişi Hakanas Krallığı’nın uğursuz bir kahinlik yeteneğiyle doğmuş prensesidir.
Gizemli yeteneklerini merak eden ve kendisine emanet edilen Ellora kalıntılarını nasıl kontrol edeceğini öğrenmek isteyen Prenses Lania, Kahin Chimer ile tanışmak için Akrat Ovaları'na gider. Ancak, prensese eşlik eden ekip, çorak araziye giderken ormanda pusuya düşürülür.
Koruyucu şövalyeler, Lania'yı korumak için ellerinden geleni yaparlar, ancak ne yazık ki, prenses Buz Muhafızlarının lideri Rondo Terramunce tarafından yakalanır.
Prensesin yokluğu insanları zayıf düşürür ve Harabeler Tanrısı güçlendikçe, kaos ve kötülük insanların evlerini yok etmeye devam eder.
Sadece bu gaddar yaratıklara karşı korkularını yenip,diğerlerine yardım edebileceklerinin farkında olan Midellas’ın Kahramanları bu kötülüğü durdurabilir.