Persona 5 Strikers İnceleme
Eski oyunları düşününce oldukça iddialı bir hareket bu. Aynı zamanda oyunun temposuna da alıştırıyor sizi. Oyunun bu ilk anlarında karmaşık olduğu kadar rahat alışabileceğiniz bir sıra tabanlı savaş sistemi tanıtılıyor bize. Persona serisini takip edenler bilir, uzun süredir ortalıkta görünmeyen menzilli silah ve gölgelerle müzakere mekanikleri geri dönüyor. Ayrıca oyunda Persona 3 ve 4'ten hatırlayabileceğiniz savaş mekanikleri de mevcut. Persona 5, serinin şu ana kadar biriktirdiği, inşa ettiği her şeyin birleştiği o son nokta. Tanıdık unsurlar ve yepyeni mekanikler size inanılmaz bir Persona tecrübesi sunacak.
- Etkileyici bir ana hikâye ile iyi düşünülmüş karakter hikâyeleri
- İnsanlar ve ilişkiler üzerine başarılı yorumlar
- Oyun müziği ve incelikli mekân tasarımları
- Oyun içinde aylar geçirmek zorunda olduğunuzdan bir noktada seviye kasmaktan sıkılabiliyorsunuz
Genel Hatlarıyla Persona 5
Persona 5 serinin şu ana kadarki en güçlü hikâyesine sahip. Persona 5'te gecelerini dünyayı kurtarmaya adamış genç bir delikanlıyı, bir lise öğrencisini oynuyorsunuz. Gün içinde derslere giriyor, sınavlar oluyor ve bir liseli gün içinde neler yapıyorsa onu yapıyorsunuz. Asıl işiniz okuldan sonra başlıyor. Dersler biter bitmez hinlik peşinde yozlaşmış yetişkinlerin en gizli arzularının bulunduğu saraylara yolculuk edip fikirlerini değiştirmek için zihinlerindeki şeytanlarıyla savaşıyorsunuz.
Bu olağanüstü zindanlar, her hedefin zihninde yaratılan “saraylarda” bulunuyor. Atlus, onlara çeşitli temalar vererek hikâyedeki sembolizme katkıda bulunuyor. Persona 3'ün Tartarus'u veya Persona 4'ün Midnight Channel'ının algoritmalar tarafından üretilen koridorlarının aksine Persona 5 zindanları tamamen elle inşa edilmiş. Her zindan temaya göre değişen ve asla tekrar göremeyeceğiniz benzersiz bulmacalar ve mekanikler içeriyorlar. Örneğin bir müze sarayı, bir Orta Çağ sarayından çok farklı güvenlik önlemlerine sahip. Bir piramitte veya bir uzay gemisinde farklı tip düşmanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Bir banka kasasının kriptogramını çözmek için gizli kod parçalarını bir araya getirmek veya hiyeroglifleri yorumlamak için fayansları konumlandırmak bambaşka bir oyun oynuyormuş gibi hissettiriyor. Her saraya hedefin kişiliğine bağlı detaylar veriyor ki bu hikâye için oldukça önemli dönüm noktaları ve zorluklar karşınıza çıkarıyor.
Persona 5, 3 ve 4'e göre çok daha kapsamlı bir oyun. Oynanabilen bölgeler 3 ve 4'ün neredeyse üç katı büyük. Persona 4'te bir zindanın tepesine ulaşmak için doğrusal koridorlardan geçmeniz gerekirken Persona 5'te dallanan budaklanan koridorlar, gizli oda ağları, açılması için bulmaca çözmeniz gereken kapılar bulunuyor. Hatta söz konusu zindanların dışında, bilişsel dünyanın diğer bölgelerinde gezintiye çıkabiliyorsunuz. Her zindanın başlangıcı biraz zor oluyor. Ama bulmacaları çözdükçe ve bölgelerde ilerledikçe tamamladığınız her bölge size daha da eğlenceli geliyor.
Karakterlerin arasındaki ilişkiler Persona 4'tekinin yanına bile yaklaşamasa da Persona 5'in ana hikâyesi karakterlerin kendilerine ait anları yaşamalarına olanak sunuyor. Her bir karakteri daha yakından tanıyabiliyorsunuz ve karakterlerin trajik geçmişleri onlara yeni bir bakış açısından bakmanızı sağlıyor. Persona serisi oldukça iddialı bir seri. Asla ciddi konuları işlemekten kaçınmıyor. Bu oyunda da öğretmenlerin gücünü kötüye kullanması, gençlerde uyuşturucu satışı ve intihar gibi olağanüstü derecede hassas olan diğer birçok konuya ışık tutmaktan çekinmiyorlar. Karakterlerin “arkadaş grubunuza” katılmak için kendine özel ve son derece anlaşılabilir sebepleri var. Hedeflerinizin, yani saray sahiplerinin de oldukça inandırıcı ve hatta size tanıdık gelebilecek görüşleri var. Örneğin oyunda bir uyuşturucu satıcısı var. Hikâyesini anlatıyor size. Yaşadıkları işlediği suçları haklı çıkarmıyor elbette, ama bu onu sadece kötü bir adam değil de bir insan olarak görmenizi sağlıyor.
Persona 5'teki savaş sistemi sıra tabanlı. Yakın dövüş saldırıları, menzilli silahlar ve 8 elementten birini kullanan büyüler kullanabiliyorsunuz. Personaları toplamak da tıpkı Pokemon toplamak gibi. Her birinin kendine özel yetenekleri, güçlü ve zayıf oldukları yanları var. Takımınızdaki her karakterin kullanabilecekleri sabit bir Persona var. Fakat siz ana karakter olduğunuz için birden fazla Persona kullanabiliyorsunuz. Bu da demek oluyor ki oyunda ilerledikçe daha fazla Persona edinebiliyorsunuz. Farklı özelliklere sahip Personalar toplayarak savaşlar taktiklerini istediğiniz yöne çekebiliyorsunuz. Bazı Personaları birleştirerek spesifik Personalar oluşturabiliyorsunuz. Bu işlem sırasında da yarattığınız Persona'da belirli özellikleri koruyarak kendinize uygun personayı bulmanızı sağlıyor.
Düşmanların tasarımları da oldukça çeşitli. Tavus kuşu gibi renkli olanlar, grubunuzun bir üyesiyle karıştırılabilecek insana benzeyenler, envai çeşit düşman bulunuyor. Ayrıca Jack Frost gibi eski dostlarınızı da HD kalitesinde görmek insanı mutlu etmiyor değil. Personaların neredeyse hepsi seslendirilmiş. Bu da onlarla müzakerelerinize bambaşka derinlik katıyor.
Savaşlarda her oyunda olduğu gibi düşmanların temel zayıflıklarını onlara karşı kullanmaya çalışıyorsunuz. Örneğin buz elementine karşı ateş elementi içeren bir büyü atıyorsunuz. Değişik değişik zayıflıklara sahip düşmanlara karşı farklı Personalar kullanmak oyunun kendini fazla tekrar etmemesine yarıyor. Persona’nızı değiştirebiliyor olmak size oyun içinde herhangi bir durumda avantaj sağlayabiliyor. Bu özelliğinizin ne kadar önemli olduğunun farkına oyunda ilerledikçe tek bir saldırı türü hariç hiç bir şeyden hasar almayan düşmanlar çıkmaya başlayınca varıyorsunuz. Savaşlar daha zorlu hâle geldikçe düşmanların zayıflıklarını sömürmek zorunda kalıyorsunuz. Yeni Baton Pass yeteneğini akıllıca kullanmak, savaşın gidişatını tamamen tersine çeviren yıkıcı zincirleme hareketlere olanak veriyor ve hasar artışı sağlıyor. Baton Pass bir düşmanın zayıf noktasına vurarak ekstra bir savaş eylemi kazandırdıktan sonra sıranızı başka bir grup üyesine vermenizi sağlıyor. Bu özellik savaşa yeni bir strateji unsuru ekleyerek karakterler arası birden fazla Baton Pass'i bir araya getirme fırsatı veriyor. Bu özellik sizi daha iyi bir strateji planlamaya itiyor. Çünkü artık doğru elementlere sahip Persona'yı seçmekle birlikte, takımınızı bu elementle kombo yapabilecek karakterlerle planlamanız gerekiyor.
Tabii ki her kaliteli JRPG'de olduğu gibi Persona 5'de de düşmanlarla üst üste savaşarak seviye atlayabiliyorsunuz. Tamamlandıktan sonra düşmanlarınızın "saraylarına" geri dönemezseniz de, düşmanlarla çatışmak ve sizi neler beklediğini keşfetmek için Mementos'a yolculuk yapabiliyorsunuz. Mementos dediğimiz de geniş mi geniş koridorlara sahip bir zindan. Daha önceki Persona oyunlarında olduğu gibi yapay zekâ tarafından oluşturuluyor koridorları. Siz saraylardan galip çıktıkça daha yeni, daha da derinde bulunan seviyeler açılıyor. Bu, özellikle zorlu bir saray zindanından çıktıktan sonra hoş bir mola, aralarında bulmaca olmayan basit savaşlar sağladığı için hoş bir çerezlik yan etkinlik oluveriyor. Ayrıca saraylara geri dönemediğiniz için, Mementos önceki zindanlarda kaçırmış olabileceğiniz Personaları koleksiyonunuza katmanızı sağlıyor. Daha önce karşılaştığınız Personalar ilk ortaya çıktıkları Sarayın hazinesini çaldıktan sonra yeni Mementos katmanlarında ortaya çıkmaya başlıyor. Hem bu özellik hem de Personaları birleştirme özelliği sayesinde oyun içinde Personaları kaçırmanız pek de mümkün değil.
Ayrıca Mementos'da yan görevler de yapabiliyorsunuz. Mesela okuldaki zorbaların, düşmanlarınızın veya öğrencilerin saplantılı eski sevgililerinin kalplerinde büyük değişikler yapmanın karşılığında para ve bonus eşya kazanabiliyorsunuz. Bu görevler ne yazık ki çoğunlukla ya çok kısa ya da karakterlerin hikâyelerine çok da derinlik katmıyor. Bazıları aklınızda yer etmiyor değil ama. Mesela hayvansever birinin hayvan istismarına karşı mücadelesinin ve patronlarının onları sömürmesinden bıkmış işçilerin hikâyesi oldukça etkileyici. Bu gibi görevler ya gerçekten etkileyici oluyorlar ya da mizahî bir final ile son buluyor. Ortası yok. En karmaşık yan görevler, takım üyeleri veya ilişki kuracağınız ve zaman içinde seviye atlayacağınız diğer karakterler olan Sırdaşlar aracılığıyla aldığınız görevler. Bu Sırdaşlar bazen sizi onlarla olan ilişkinizi ilerletmeye devam etmek için Mementos'da uğraşmanız gereken karakterlerle tanıştırıyorlar. Bu karakterler oldukça iyi düşünülmüşler ve hikâyeleri yönlendirmekte başarılılar. Örneğin içten davranan bir insan aslında çok sinsi biri çıkabiliyor veya bir bakıyorsunuz iki karakterin arasındaki ilişki bildiğinizden çok daha farklıymış.
Sosyal Hiyerarşi
Persona 5'e ilk baktığınızda sağlam ve modern bir sıra tabanlı JRPG gibi görünebilir ancak siz oyunda ilerledikçe büyüleyici bir zaman yönetimi simülatörü haline geliyor. Dünyayı kurtarmadığınız zamanlar okuldan sonra istediğiniz gibi takılabiliyorsunuz. Spor salonunda egzersiz yapmak, balık tutmak, yarı zamanlı çalışmak, vuruş yapmak, film izlemek ya da sadece çalışmak, retro oyun oynamak ya da düzinelerce kitaptan birini okumak için eve gitmek gibi aktiviteler için Tokyo'daki bölgeleri ziyaret edebiliyorsunuz. Bu aktiviteler, Persona 4'te yapılacak nispeten sınırlı miktarda şey üzerinde devasa bir gelişme ve çekicilik, cesaret veya nezaket gibi kişisel istatistiklerinizi geliştirmenin eğlenceli bir yolu oluveriyor.
Sosyal aktivitelere ek olarak, diğer öğrencilerle veya diğer Tokyo vatandaşlarıyla ilişki kurarak ve ilişkinizi ilerleterek zaman geçirebiliyorsunuz. Neredeyse 20 adet ilişki kurabileceğiniz Sırdaş bulunuyor. Onlarla olan ilişkilerinizi yükselttiğinizde, şaşırtıcı derecede işinize yarayan istatistik artışları ve avantajlar kazanıyorsunuz. Örneğin konuşma yapan bir politikacıyla vakit geçirmek, müzakere becerilerinize yardımcı olabilirken, bir arcade’de hafif silah uzmanıyla eğitim yapmak menzilli silahlardaki uzmanlığınıza yardımcı oluyor. Yerel bir masaüstü oyunu şampiyonu size savaşta yeni stratejiler sunabiliyor. Persona 5'te yapabileceğiniz bir sürü aktiviteyi bu sosyal bağlantıları sürdürmekle dengelemek (mesela her biri yalnızca belirli günlerde geliştirilebiliyor) hoş bir meydan okuma hâline gelebiliyor. Bir ayın her gününü maksimum verimle geçirmek isteyenler iyi planlama yapmak zorunda. Bizden size tavsiye, karakterinize sanki kendinize haftalık planlar yapıyormuş gibi bir ajanda tutun. Böylelikle ne yapacağınıza önceden karar vermenin rahatlığını yaşayabilirsiniz.
Sırdaşların her biri seslendirilmiş. Birbirlerinden oldukça farklı karakterler. Kimileri genç kimileri orta yaşlı, farklı hayat tecrübelerine sahipler. Her birinden öğrenebileceğiniz bir yetenek var. Sırdaşların hikâyeleri de en az ana hikâye kadar ilgi çekici. Önceki oyunlarda da olduğu gibi birçok Sırdaşla ilişkinizi en üst seviyeye çıkarıp çok iyi dost olabilir, hatta onlarla ilişkinizi daha da ileriki seviyelere taşımayı seçebilirsiniz. Arkadaş grubunuzdaki kişilerle ilişkileriniz ilerletmek onların Persona’larına da yarayacaktır. Bu sebeple bağ kurduğunuz insanları ihmal etmemelisiniz.
Persona 5, çok fazla seçenek ve sadece sınırlı miktarda boş zaman sunarak verdiğiniz her kararı iyice düşünmenizi istiyor. Yarı zamanlı çalışırsanız daha iyi silahlar satın almak için size ekstra para kazanırsınız. Ancak çalışmayı seçtiğiniz için Sırdaşlarla zaman geçirip istatistiklerinizi artıramazsınız. Belirli bir Sırdaşla vakit geçirmek oyun tarzınıza uyan bir beceri öğrenmenize yardımcı olabilir. Ancak bu da daha ilginç hikâyelere sahip karakterlerle ilişki kurmaktan feragat ettiğiniz anlamına da gelebilir. Oyunun içinde ayların, hatta günlerin gözünüzün önünde geçip gittiğini görmek Persona 5’e o Rol Yapma elementini veren özelliklerden biridir. Karakterinizin hayatını siz şekillendirirsiniz, karakteriniz sizin istediğiniz kişilerle ilişki kurar. En basitinden yarı zamanlı bir işte çalışıp çalışamayacağınızın kararı sizindir.
“Tokyo, sen mi büyüksün ben mi?”
Persona 5’te mevcut düzinelerce aktivitenin yanı sıra ışıkların şehri Tokyo’yu gezebiliyorsunuz. Oyun size oldukça gerçekçi bir tecrübe sunuyor. Okuldan sıkış tepiş bir metro yolculuğu ile eve dönerken şehrin ışıklarını izleyebiliyor, akşamları kalabalık Shibuya sokaklarını arşınlayabiliyorsunuz. Anime benzeri stili ile oyuna renk katan ve hikâyede yaşanan büyük olaylarda çıkan incelikle özene bezene yapılmış, tamamen animasyonlu olan ara sahneler de oldukça etkileyici.
Tokyo'nun her bölgesi tamamen farklı hissettiriyor. Shibuya, Shinjuku ve Akihabara'nın merkezleri, gerçek versiyonlarını anımsatan mekânları estetik farklılıklar sunuyor. Shinjuku’da, Shibuya'nın aile dostu restoranının aksine keyifsiz bir bar bulunuyor. Akihabara, oyun ve elektronik satın almak için bir mağazalara ve arcade salonlarına ev sahipliği yapıyor. Metro temalı dünya haritanız dolmaya başladığında Tokyo'da Persona 3 ve 4'ün nispeten küçük Tatsumi liman Adası ve Inaba'ya kıyasla ne kadar fazla etkinlik olduğunu fark ediyorsunuz.
Bütün bunlar Persona 5'in etkileyici stil anlayışı ile daha da etkili bir hâle geliyor. Kendinizi menüde kaybedebiliyorsunuz. Oyun müzikleri öylesine etkileyici ki kendinizi saatlerce Tokyo sokaklarına atasınız geliyor. Keskin tasarım seçenekleri, her bölgeden ayrılırken ulaşım modunuza bağlı olarak değişen sahne değişiklikleri veya savaşta zaferden sonra serbest akan bir sonuç ekranı gibi oyunun en küçük ayrıntıları bile özenle tasarlanmış.
Öyle inanılmaz atmosferik dokunuşlar var ki. Örneğin yağmurlu havalarda öğrenciler ve Tokyo sakinleri şemsiye taşıyor, metroda veya yolda duyduğunuz muhabbetler ona göre değişiyor. Güneşli günlerde her yer cıvıl cıvıl oluyor. Persona 5'in dinamik asit caz esintili müziği, sessiz anlardan bölüm sonu düşmanı savaşlarına kadar her anı vurgulamakta başarılı ve gerçekten özel hissetmenize yardımcı oluyor.
Karar
Persona 5,oyunun inciğini cinciğini tamamlayacağım diyenler için 100 saatten fazla oynanışa sahip muhteşem bir JRPG. Serinin bugüne kadarki en güçlü hikâyesiyle, olağanüstü, unutulmaz bir deneyim sunarak son on yılın en derin JRPG'lerinden biri olarak öne çıkıyor. Zindanların tasarımı incelikli ve şık. Mekân tasarımları ve etkinlikler kendini aşmış. Bütün başarımları aldıktan sonra bile Sırdaşlarla farklı diyalog seçeneklerini denemek veya özellikle eğlenceli bulmacaları tekrar oynamak için tekrar tekrar oynayabileceğiniz bir oyun. Persona 5, JRPG’lerin çıtasını yükselten bir oyun olmakla beraber seriye yenilikler katıyor. Oynamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.