Ori and The Blind Forest İncelemesi

Moon Studios isminde bağımsız bir stüdyonun ürünü olan bu oyun, yüksek bütçeli reklamlar ile bizi büyüleyip sonra hayal kırıklığı yaratan büyük bütçeli oyunlara resmen sanat dersi veriyor.

Hikaye

Ori and the Blind Forest, hüzünlendirici ama aynı zamanda da tebessüm ettiren bir hikayeye sahip. Temelinde bir ormanı kurtarmaya çalışıyoruz. Oyunun geçtiği ormana hayat veren yüce bir ağaç var ve oyundaki ana karakterimiz Ori, o ağacın bir parçası. Şiddetli rüzgarların olduğu bir akşamda, yüce ağaçtan kopup düşen bir ışık parçasıyız.

Ağaçtan düşmemizle birlikte bize bir anne gibi şefkat gösterecek olan Naru bizi buluyor ve bağrına basıyor. Onların mutlu hayatlarını görünce insan ister istemez tebessüm ediyor. Keşke hep böyle devam etse diyorsunuz fakat biliyorsunuz ki sonsuza kadar sürmeyecek.

Bir gece yüce ağaçtan ışıklar yayıldığını görüyoruz. O noktada anlıyoruz işlerin bozulduğunu. Ormana yaşamını veren ağacın gücü yok oluyor ve orman ölüyordu. Bir süre sonra takati kalmayan Ori’ye son gücüyle bir kez daha can veren yüce ağacı tekrardan canlandırıp ormana hayat vermek artık bizim görevimiz. Hikayemiz de o noktada başlıyor. Oyunun hikayesini başka bir noktaya taşıyan iki unsur var: sunumu ve müzikleri. Yüce ağacın ağzından duyduğumuz hikaye, masalsı sunumu ve muhteşem müzikleri ile oyuncuya yoğun duygular yaşatıyor.

Grafik ve Atmosfer

Ori and the Blind Forest, güç gösterimini bu iki alanda da devam ettiriyor. Metroidvania türünde bir haritaya sahip olan bu oyunda, her bir köşede enfes manzaralar görebilirsiniz. Evet, oyun 2D fakat öylesine başarılı bir sanat tasarımına sahip ki insan adeta büyüleniyor.

Kedi ile Tilki karışımı gibi görünen karakterimiz Ori’den tutun da oyundaki en ince çevre tasarımına kadar her şey göz kamaştırıcı açıkçası. Oyunun o kadar güzel bir renk paketi var ki oynarken o renk dağılımının içinde arkalardaki manzaralara bakarken buluyorsunuz kendinizi. Bu mevzu, oyunun duygusal yapısına müzikle beraber en çok katkıyı yapan etken olabilir.

Ori and the Blind Forest öylesine güzel müziklere sahip ki sadece müzikleri için bile oynayabilirsiniz. Sizin için bu biraz abartı gelebilir fakat oynarken yakın zamanda çıkan birçok oyunda böyle güçlü bir müzik etmeni olmadığının farkına varacaksınız. Müzikleriyle ve sahneleriyle kültleşmiş filmler, bir orkestranın canlı performansı ile tekrar beyaz perdeye sunuluyor bazen. Ori and the Blind Forest için de 'Ya şunu bir orkestra eşliğinde oynasak tadından yenmez be!' bile dedirtebilir size.

Oynanış

Ori and the Blind Forest, metroidvania tarzında 2D bir platform oyunu. Oyunda büyük diyebileceğimiz bir harita. Başta haritalar ayrı ayrı gelse de aslında sadece tek bir harita var ve oyunda ilerledikçe o haritayı büyütüyoruz.  Ori and the Blind Forest, bir platform oyunu olduğu için doğal olarak bolca zıplama, tırmanma gibi klasik platform mekanikleri barındırıyor.

Oyunun oynanış kısmı tabii ki de bu kadar değil. Oyunda bir yetenek ağacı mevcut ve oyunda ilerledikçe yetenek ağacından kendin oynayışımıza göre yeteneklerimizi geliştiriyoruz. Yetenek ağacı çok çeşitli kollara ayrılmasa da tek bir koldan da ilerlemiyor. Bolca savaşa girdiğimiz bu oyunda savaş yeteneklerimizin yanı sıra platform öğelerinde işimize yarayacak yetenekler de ediniyoruz. Platform kısmı da bu yeteneklerin platform öğelerine entegre edilmesiyle birlikte monoton olma tehlikesinden kurtulmuş açıkçası. Hatta bazı becerilerinizi hem savaşırken hem de zorlu parkurları aşarken kullanabiliyorsunuz.

Yetenekleri birbiri yerine kullanma fikri kulağa hoş gelebilir fakat unutmayın ki Ori and the Blind Forest zor ve dolayısı ile çokça öleceğiniz bir oyun. Bu durum da demek oluyor ki aynı zaman içerisinde hem savaşıp hem ilerlemenizi gerektiren noktalar mevcut. Oyunda merak uyandıran ve oynanışı heyecan katan bir nokta da mevcut. Bir bölgede ilerlerken o anda girilemeyen, belli yeteneklere sahip olmayı gerektiren yerler mevcut ve o yerlere girebilmek için oyunda ilerleyip belli başlı becerileri edinmeniz gerekiyor. Bu durumun sebep olduğu geri dönüşler oyuna biraz farklılık katıyor ve acaba ne bulacağım orada diye insanı meraklandırıyor.

Ori and the Blind Forest

Oyunda çeşitli düşmanlar olsa da bir noktada eksikliği var. Böylesine güzel bir platform oyunda, oyuna yakışır çeşitlilikte ‘boss’ dövüşleri görmek güzel olurdu açıkçası. Bu eksikliği devam oyununda giderdiler fakat Ori and the Blind Forest’ın en büyük eşikliklerinden biri maalesef.

Gerek kayıt sisteminin gerek de platform öğelerinin getirdiği zorlu hengamenin içinde Ori and the Blind Forest gibi sinir, stres dışında yoğun duygular yaşatan oyunlar bir elin parmağını geçmez. Sizde böyle bir deneyim yaşamak istiyorsanız uygun fiyatıyla Ori and the Blind Forest sizi bekliyor.

Herkese iyi oyunlar!