NieR:Automata İnceleme
PlayStation 4’teki ilk satışından iki yıl sonra çıkan NieR:Automata Game of the YoRHa Edition paketinde yeni bir içerik yer almasa da inanılmaz derecede dolu geçen bir yılın göze çarpan sayısız oyunlarından birini kaçıranların yetişebilmesi için oldukça iyi bir fırsat sunuyor.
- Sürükleyici hikaye
- Şık görsellik
- Derin oynayış ögeleri
- Harika müzikler ve sesler
- Var olan dövüş derinliği arka plana atılmış
- Benzer çevre tasarımları
- Tekrarlayan yan görevler
Androidler ve Makineler
NieR:Automata insanlığın yarattığı androidler ile işgalci uzaylıların yarattığı makineler arasındaki uzun savaşın tam ortasında, NieR olaylarından birkaç bin yıl sonra Dünya’da geçiyor. İnsanlıktan geriye kalan tek şey Ay’daki bir üste kilit altında ve günlük hâkimiyet, uzaylıların vekili makinelere karşı savaşması için tümüyle yapay zekâ kuvvetlerinden oluşan YoRHa’ya emanet. Oyuna kadın androidlerden oluşan hücum birliğinin üyesi 2B’yi kontrol ederek başlıyoruz, birliğinin geri kalanının yok edilmesi sebebiyle kötü başlayan görevini başarıya ulaştırma amacıyla kendisini yok ediyor. Androidlerin ölüm anlayışı biz insanlarınkinden farklı olduğundan, verileri ve anıları Bunker adı verilen bir yörünge üssünde yeni bir bedene yükleniyor. 2B, aslen onu kurtarmaya gelen ve az önce bahsedilen açılış görevinde kendisini yok eden destek ünitesi 9S ile el ele verir ve sahadaki direniş hareketine katılıp makinelerin amaçları hakkında daha fazla bilgi toplamak amacıyla Dünya’ya geri döner. Bu ikiliye, genel destek ve gözetleme görevlerinin yanı sıra menzilli saldırı becerileri de sağlayan yapay zekâlı uçan robotlar katılır.
Çoklu Oyun Turları
Yoko Taro’nun daha önceki işlerine aşina olanlar ilk jenerik de dâhil olmak üzere birinci oynanışın oyunun yalnızca ilk kısmı oluşturduğunu fark ettiklerinde pek şaşırmayacaklardır. 2B’nin ilk turu tamamlandığında oyuncular kayıt dosyalarını tekrar açıp bu kez 9S ile oynayabilirler; tabii bu “B” rotası çoğunlukla, birincil “A” rotasının başka bir bakış açısından anlatılmış bir tekrarıdır. Bunu, tüm o birincil rotalardan sonraki olayları izleyen ve kalan üç bütüncül sona yol açan üçüncü bir oynayış izler. Alfabenin kalan harflerine atanmış ve genellikle başarısız olunduğunda -olan biteni bilerek göz ardı edip bırakarak ya da gerçekten tedbirsiz şeyler yaparak- erişilen, kanon sayılmayan birkaç küçük son da bulunuyor. Oyun NieR ile kesinlikle bağlantılı olmasına ve olaylarından doğrudan etkilenmesine rağmen, bir önceki oyunu oynamanın pek de önemli olmadığını belirtmek gerek; mevcut durumun önceki olaylar ile ilişkisine dair bir bağlam sağlayan ek ve tercihe bağlı birçok endeks bulmak mümkün.
Derin Bir Melankoli
Arada bir tuhaflaşan yapısına rağmen NieR:Automata, temalarını son derece etkin kullanan büyüleyici bir anlatıya sahip. Oyun boyunca unsurlar ve motifler başarılı bir şekilde tanıtılırken bir yandan da gerek androidlerin gerek makinelerin davranışlarına dair yepyeni bakış açısı sunan sırlar gün yüzüne çıkıyor. Belirli bir amaca hizmet etme, insan olmanın anlamı ve hür irade temaları önemli şekillerde karşımıza çıkıyor. İnsana moral veren bir hikâyesi olmadığı kesin; oyunun tamamına sirayet eden -ve tüm oyunun bir zamanların gelişmiş kentinin harabeleri arasında geçmesiyle perçinlenen- bir melankoli hissi de mevcut fakat NieR:Automata unutulmaz ve duygusal anlar konusunda da üzerine düşeni yapıyor. Karakterlerin hepsi son derece ilgi çekici ve 2B ile 9S arasında büyüyen ortaklık da oyunun aktarmayı başardığı bir diğer perspektif. Zıtlıklar, bağlantılar ve bazen tuhaflıklar birbirinin sırtında yükselerek tam anlamıyla merak uyandıran ve düşünceli bir hikâyeye hayat veriyor.
Dövüş Mekanikleri
NieR:Automata’da dövüş genellikle yüksek tempolu bolca doğrama ve kesme dolu. 2B’nin iki silah yuvası bulunuyor; bunlardan ilki hafif saldırı düğmesine, ikincisiyse ağır saldırı düğmesine atanmış. 9S ise hafif saldırı yuvasında yalnızca bir silah kuşanabiliyor fakat kısa bir hack’leme mini oyununda başarılı olursa düşmanlara büyük hasar verebilmesiyle bu eksikliğini telafi ediyor. Bunların dışında uçan robot menzilli bir silah ve bir özel atak tetiğiyle kuşanabiliyor. Silahlar ve uçan robot seçimleri için iki mühimmat yaratmak ve iyileşme eşyalarının hızlı kullanımını sağlayan menüden dövüşteyken anında değiştirmek mümkün. Bunlara ek olarak bir düşmana kilitlenme, kaçınma ve hızlı koşu için de tetik bulunuyor.
Oyun, dövüş mekaniklerini açıklama konusunda mükemmel bir iş çıkarmasa da dövüş konusunda güzel bir derinliğe sahip. Zamanlama, saldırı düğmesini basılı tutma vb. unsurlar kontrol edilen karakterin özel saldırısını değiştirebiliyor. Ancak zafer kazanma anlamında önemli olan tek gerçek unsur oyuncunun kaçınma becerisi gibi görünüyor. Genel dövüş çerçevesinde, daha havalı saldırılar gerçekleştirebilmek pek de önemli kalmıyor; dolayısıyla doğru biçimde kaçınmaya daha iyi odaklanmak adına saldırı taktiklerini basit tutmak daha anlamlı.
Aksiyon rol yapma oyunu savaşlarına ek olarak, her biri birkaç dakika süren düşman öldürme/hareket ederken ateş etme gibi farklı bölümler ve 9S’in kısa hack’leme mini oyunu gibi geçişler oyunun temposunda anlık değişimler sunsalar da türün temel unsurlarına katkıda bulundukları söylenemez.
NieR:Automata’nın dövüş mekanikleri, duraklama menüsündeki dört seçenek arasında kolaylıkla değiştirilebildiğinden farklı deneyim seviyelerindeki oyunculara uyum sağlayabiliyor. Oyunun da üstüne basa basa söylediği üzere NieR:Automata’da otomatik kaydetme bulunmuyor fakat haritanın dört bir yanına serpiştirilmiş konsollarda birkaç saniye içinde hızlı kayıt almak mümkün. Üstelik oyuncuların kendilerini bir noktada sıkışmış bulma ihtimali de oldukça düşük.
Yan Görevler ve Etkinlikler
Dövüş, oyunun kalbini ve ruhunu oluştursa da robotları bıçaklayıp hakikatin peşine düşmekten başka yapacak pek çok aktivite mevcut. Balıkçılık ve avcılık gibi eğlenceli girişimlerle para kazanmak mümkün. Automata, orijinal Nier oyununun binek mekaniklerine de yer veriyor. Eşlik etme veya teslimat görevleri daima heyecan verici olmayabilir ama ana hikâyedeki bazı boşlukları doldurmanın yanı sıra para ve nadir ganimetler gibi kazançları da yok değil.
Tamamlanmış yan görevler farkı oyun turları arasında korunduğundan her seferinde yapmak gerekmiyor fakat buna rağmen oyun gereğinden fazla tekrara sahip. “B” rotası konuşma ve görev tekrarlarıyla can sıkıcı olabilirken üçüncü tur oyuncuları daha fazla savaşa sokup asıl mevzuya değinirken fazla zaman kaybediyor. Yan görevler atmosfere katkıda bulunan ilginç kısa hikâyeler sağlasa da oyuncuların şehirde ve çevresinde bir ileri bir geri gitmesini gerektiren işlere de aynı derecede sebep olabiliyor.
Fark Yaratan Unsur: Eklentiler
Seviye atlamak tümüyle otomatik gerçekleşse de oyuncular eklenti geliştirmeleri bulup atayarak oyuna imzalarını atabiliyor. Bu pasif artılardan çokça mevcut; genellikle sandıklarda bulunabiliyor, dükkânlardan alınabiliyor veya görev ödülleri olarak veriliyorlar. Eklenti seçenekleri de çok fazla fakat aynı anda kullanılabileceklerin sayısı kısıtlı; dengeli, saldırı odaklı veya savunma odaklı ekipmanlarla oyunun kendi eklentilerini oluşturmasına izin verilebiliyor. Sayısız farklı silah ve uçan robot seçenekleri her biri için birkaç geliştirmeyle birlikte sunuluyor.
Dokunaklı Müzikler
NieR:Automata’nın müzikleri kelimenin tam anlamıyla baş döndürücü. Keiichi Okabe’nin liderliğinde, Keigo Hoashi ve Kuniyuki Takahashi’nin katkılarıyla bestelenen özgün müzikler hoş geçişler sunuyor ve oyuna hâkim melankoli hissiyle mükemmel bir uyum sağlıyor. “Weight of the World” ve varyantları başarılı bitiş temalarından biri olarak kabul ediliyor. Seslendirme de oldukça iddialı; 9S’in seslendirmeni Kyle McCarley’nin performansı ayrı bir övgüyü hak ediyor. Sesler oyunun temalarıyla uyum gösteriyor ve makinelerin bilgisayarlaştırılmış sesleri daha insani olma çabalarıyla zaman zaman ilginç bir zıtlık yaratabiliyor.
Atmosfer ve Karakterler
Çevre tasarımları biraz jenerik kalsa da ana karakter tasarımları gayet güzel ve oyun boyunca gördüğümüz animasyonlar oldukça etkileyici. Hantal makineler ile zarif androidler arasında hoş bir tezat yakalanmış. NieR:Automata, kullanıcı arayüzünü karakterlerin aslen gördüğü şeyin bir parçası kılarak dördüncü duvar unsurunu da bolca kullanmaktan çekinmiyor. Renk kullanımı konusunda da -ve bazen kullanmama tercihinde de- bariz bir özen söz konusu zira belirli sahneleri veya senaryoları vurgulama anlamında katkı sağlıyor. Kontrol edilebilir ve arkadan gelen uçan kamera ile uzak ve yan kadrajlı platform arasındaki geçişler kamera açısının ne kadar iyi kullanıldığına işaret. Hareket hastalığı konusunda endişelenenler için potansiyel problemleri azaltmaya yardımcı olarak kullanışlı seçenekler de sunulmuş.
Yoko Taro’nun şanı bazı oyuncuların NieR: Automata’ya temkinli yaklaşmasına neden olabilir fakat buna hiç gerek yok. Her türlü oyuncuya kucak açmasıyla, tüm hikâyeyi bitirmek için gerekli 25-30 saatlik zamanın karşılığını fazlasıyla veriyor. Gereksiz tekrarlar gibi sıkıntılar mevcut ve oyun deneyiminde doruk noktası denilebilecek bir sınama sunduğu da söylenemez; fakat tüm bunlar ilginç ve fazlasıyla iyi değerlendirilmiş temalara sahip harika bir hikâyenin mükemmel sunumuyla telafi ediliyor.