Little Nightmares İncelemesi
Bu olayı sevmeyenler fakat bir şekilde bu mecralara giriş yapmak isteyenler için gerilim türü harika olabilir çünkü gerilim türü, korku türü gibi bize yoğun korku duyguları yaşatmaktansa ensemizden biri buz atmış da kaskatı kalmışız gibi bir durum yaşatıyor bizde. İşte gerilim türünü tatmak, soğuk terler atmak isteyenler için harika bir oyun var: Little Nightmares.
- Şık mekan tasarımları ve atmosferi
- Şahane bir hikaye
- Gerilim ve korku öğeleri
- Nispeten zor kontroller
- Kısa oynanış süresi
Hikaye
Hikaye anlatımı konusunda kısa süreli yapımların çokça kullandığı durum bu oyunda da var. Little Nightmares hikayesini açık bir şekilde sunmuyor bize. Bu üstü kapalı anlatım, diyalog yerine etraftaki notlar sayesinde, kendi araştırmamızla öğrendiğimiz bir anlatım da değil.
Oyunda ilerledikçe kafamızda birtakım düşünceler oluşuyor hikaye ile ilgili. Kısıtlı bir bilgi ile başlıyoruz oyuna zaten. Karakterimiz ‘Six’ adında, sarı yağmurluk giyen bir çocuk. Bir bavulun üzerinde uyanarak başlıyoruz hikayeye. Başta ‘Eee, ne yapacağız şimdi?’ desek de içgüdüsel olarak ilerlemeye başlıyoruz.
Oyundaki amacımız Maw isimli gemiden kaçmak. Toplamda 5 bölümden oluşan oyunda, ilerledikçe oyun hikayesi hakkında bizde daha da fazla fikir uyandırıyor. Kesin olarak konuşamasak da üzerine düşünülebilecek çok fazla şey sunuyor oyun. Gizemleri ve onlar hakkında tahmin ya da yorum yapmayı seviyorsanız, Little Nightmares değişik hikaye sunumuyla size güzel bir deneyim sunabilir.
Oynanış
Genel anlamda gayet iyi bir korku/gerilim oyunu olsa da Little Nightmares de her oyun gibi bazı sıkıntılara sahip. Oynanış mekanikleri de onlardan biri. Hem klavye hem de Xbox One S oyun kontrolcüsü ile deneyimleyen birisi olarak oyunun kontrollerinin pek rahat olmadığını söyleyebilirim. Kontrolcü ile nispeten daha rahat oynamasam da ikisinde de genel anlamda sıkıntı çektim.
Oyunda çizgisel bir ilerleyiş var. Kimi zaman ürpertici düşmanlar ile baş edip kimi zaman da bir diğer alana geçebilmek için bulmacaları çözmeye çalışıyoruz. Tutma, çekme, itme gibi mekaniklere sahipken zorlayıcı kontrollere sahip olması bu iki durumu zorlaştırıyor. Özellikle ikisi aynı anda gerçekleşiyorsa daha da büyük bir problem olabiliyor. Kovalamalar içinde doğru yolu kestirmek işi zaten zorlaştırıyorken bir de bir şeyleri zorlayıcı kontroller ile tutup çekmeye çalışmak başınızı belaya sokabilir.
Bir de bekleme süresi sorunu var. Eğer bir SSD’ye sahip değilseniz bu sorunun üstüne bir de bekleme süresiyle uğraşabilirsiniz. Okuduğunuzda ‘Korkarken bir de oyunun kontrolleri ile mi uğraşacağım.’ diyebilirsiniz fakat bu sorunlardan bahsetmem sadece ön uyarıydı.
Oyunda bir süre geçirdikten sonra alışıp bu sorunları ortadan kaldırabilirsiniz. Sıkıcı olmayan bulmaca öğeleri, değişik ve ürpertici düşman ve mekan tasarımıyla birleşince bizlere güzel bir oynanış sunuyor. Little Nightmares, çoğu kalitesiz korku oyunu gibi gerilimini ve korku öğelerini, korkutmaktansa oyundan soğutan jump-scare öğelerinden almıyor neyse ki. Oyunda bizden ne istediklerini bilmediğimiz ve bizi gördüğü gibi yakalamaya çalışan düşmanlarımızla olan mücadelemiz bizi soğuk soğuk terletiyor.
Grafik, Atmosfer, Karakter Tasarımları
Oyunun en vurucusu noktasının grafikleri ve atmosferi olduğunu söyleyebilirim. Tüyler ürpertici, bazen de midenizin kalkmasına sebep olacak mekan tasarımları, oyun içerisinde garipsediğimiz bir hava yaratıyor.
Ufacık karakterimize oranla büyük olan çevre, bize küçük bir çocuğun gözünden oynadığımızı sonuna kadar hissettiriyor. Belki de bir çocuğun gözünden gördüğümüz için çevreye göre biraz abartı diyebileceğimiz şekilde küçüğüz.
Tasarımından ve atmosferinden yola çıkarak hikayeye böyle bir açıdan baktığımızda bile hikaye ile ilgili çok farklı bir bakış açısına yöneltebiliyor oyun. Belki de Among The Sleep oyunu gibi aslında kötü bir dünyada değilizdir, sadece biz öyle görüyoruzdur.
İşte bu durum oyunun tasarımının ve atmosferinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor bize. Little Nightmares, çok farklı karakter tasarımlarına sahip. Bu oyundaki karakterler, göreceğiniz en iğrenç tasarıma sahip karakterler olabilir. Çıkardıkları sesler bile, gördüğünüz halde sizi neyin kovaladığını sorgulatıyor. Bunların tümüne geniş bir açıdan baktığımızda aslında ne kadar mantıklı olduğunu görüyoruz çünkü karakterimiz bir çocuk. Bir çocuğun hayal gücünün sınırı yok ve aslında çocukken yaşadığımız korkular hayal gücümüzden besleniyor. Oyunun havası da bize bu durumu sonuna kadar hissettiriyor.
Son Söz
Little Nightmares için korku türünün bir baş yapıtı demek biraz zorlayıcı olur fakat korku/gerilim türünü seven oyuncuların mutlaka denemesi geren bir oyun. Oyunun uygun fiyatına karşılık bize çok güzel bir 5 saat yaşatabilir. Evet, oyunun kontrolleri ara sıra sizi zorlayabilir fakat oyuna kötü demek için yeterli bir sebep değil. Kalitesiz, her tarafını jump-scare öğreleriyle dolduran korku oyunlarından sıkıldıysanız Little Nightmares kısa da olsa güzel bir korku/gerilim deneyimi yaşatabilir.
İyi oyunlar.