For Honor İnceleme

Ancak Ubisoft'un üçüncü şahıs silah tabanlı arena savaş oyunu For Honor, Dark Souls veya Dynasty Warriors gibi diğer yakın dövüş odaklı aksiyon oyunlarından farklı. For Honor gibi çok fazla oyun maalesef yok. Hikaye modunun anlatı kusurlarına rağmen, hem tek hem de çok oyunculu olarak tatmin edici inanılmaz derecede eğlenceli bir savaş oyunu.

Dünyanın En İyi Savaşçıları

Oyunumuzda tarihin en iyi 3 savaşçı sınıfı ile oynama fırsatı elde ediyoruz. Şövalyeler, Vikingler ve Samuraylar. Hangi sınıfı oynamayı seçerseniz seçin, For Honor sizi kendinizi kısıtlamaya ve yorucu çatışma karşısında kendi kendini kontrol etmeye zorlar. Savaşının zarafeti zaman zaman hayranlık uyandırıcıdır, sizi sabrınızın korunduğu ve reflekslerinizin yerinde olduğu hak edilmiş bir zaferin coşkulu zirvelerine kolayca çeker.

Oyunumuz öncelikle bire bir düellolara odaklanır, ancak birden fazla düşmana karşı savaşlar da yaygındır. Aralarından seçim yapabileceğiniz 12 kahraman var, her biri kendi benzersiz silahını ve dövüş tarzını benimsemiş durumda. Oyunun savaşı yeni başlayanlar için erişilebilir olacak kadar basit olsa da, derin mekaniği sık dövüşçülerin becerilerini belirgin şekilde geliştirmelerine izin veriyor. İşte tam o zaman oynadığınız karakterin bütün inceliğini oynuyor ve her şeyini ortaya koyabiliyorsunuz. Örneğin, mızrak kullanan Nobushi, Orochi'nin hızlı kılıç kaydırmalarına karşı koyulduğunda, savaşı hesaplanmış bir uzay yönetimi ve hassas vuruş mücadelesine dönüştüren yavaş, uzun menzilli dürtme saldırıları zenginliği sunuyor.

Oyunun ne güzel yanlarından biri ise tamamen düz bir aksiyon sistemine sahip olmaması. Savaş sırasında yapabildiğiniz kadar strateji de yapmanız gerekmekte. Çünkü Honor'ın savaşı, uyarlanabilir düşünmeyi teşvik eder, anlık aksiyonunda ve sayısız eşleşmesinde önemli bir derinlik ve denge sağlar.

Dövüşler yavaş ve ölçülüdür, kaba kuvvet veya düğme ezme yerine ince, hesaplanmış hareketlerle açıklıkları özenle oymanızı gerektirir. Sonuç olarak, rakibinize saldırmaktan ziyade onu okumaya çalışmak için çok fazla zaman harcıyorsunuz.

Oyunun hikaye modu anlatı açısından zayıf olsa da oyuncular onu bir eğitim aracı olarak kullanabilirler. Az ya da çok uzun biçimli bir öğretici olarak işlev görür ve sizi savaşın temellerini öğreten çeşitli hikaye odaklı senaryolara sokar. Örneğin, bazı aşamalar size belirli karakterlerin nasıl oynandığı ve özel yeteneklerinin (Feats olarak adlandırılır) nasıl kullanıldığı hakkında fikir verirken, diğerleri sizi çok oyunculu modların bazılarına alıştırmaktır.

FOR HONOR™

₺791,54

den başlayan fiyatlarla

Çok Oyunculu Modlar

Oyunun en çok oynanan ve eğlenceli çok oyunculu modu ise kesinlikle Dominion. Bu modda siz ve ekibiniz yapay zeka savaşçılarla dolu bir savaş alanında üç bölgeyi ele geçirmek ve tutmak için 4v4 oynayarak  işbirliği yapıyorsunuz. Bir noktadan diğerine acele etmek, bir bölgeyi savunmak veya başkalarını elde etmek için takım arkadaşlarınızla çalışmak heyecan verici. Ve tüm bunların ortasında, her zaman yaşanacak çok sayıda ortaya çıkan an var, örneğin kahramanca orta bölgeye koşmak ve bir noktayı ele geçirmek ve savaşın gidişatını tersine çevirmek için yapay zeka savaşçıların sürülerini katletmek veya kendinizi tek başına bir köprüde rakibin 3 üyesine karşı köşeye sıkışmış bulmak gibi. Ne yazık ki, bu moddaki savaş, maçın sonunda yeniden doğma olmadığında çok kaotik hale gelebiliyor; bu genellikle sizin ve takım arkadaşlarınızın akılsızca son ayakta kalan kahramana karşı zafere giden yolu ezmenize neden oluyor.

4V4 bir başka mod olan eleme modunda ölen kişi doğamıyor ve bu gerçekten tam bir zorlayıcı çoklu moda dönüşüyor. Bu modda savaş heyecan verici ve zorlayıcıdır, özellikle de tam bir düşman ekibine karşı zafer kazanmak sadece size ve bir takım arkadaşınıza kalmışken. Sadece birden fazla düşmana karşı nasıl savaşılacağını değil, aynı zamanda bunu yapmanın ne zaman ve nerede uygun olduğuna nasıl karar vereceğinizi de anlamaya başlarsınız. Eğer Dominion, For Honor'un çeşitli ve heyecan verici anlar yaratma kapasitesini gösteriyorsa ve Eleme, takım tabanlı dövüşlerinin heyecanını ve derinliğini somutlaştırıyorsa, Duel savaşı en gergin ve mutlak haliyle sergiliyor. Bu kesinlikle bire bir savaş kipi, Feats'i kullanma yeteneğinizi ortadan kaldırarak sizi Kahramanınızın temel hareket setinin gücüne güvenmeye zorlar.

Sadeliğinin zarafeti, savaşın gerginliğini arttırır, karmaşıklıklarının temelini alır ve geleneksel bir dövüş oyununa daha benzer bir şeye dönüştürür. Duel'in soyulmuş doğası, For Honor'un bire bir savaşının parlaklığını sergiliyor ve süreçteki diğer modlarını, bir düellonun ne olduğunu ham ve kısa bir rekabetçi örneğe nasıl yoğunlaştırdığıyla yükseltiyor.

Disiplin ve Kısıtlama

Sayısız düşmanı öldürdükten sonra, For Honor'un savaşının yarattığı etki açıktır; temel disiplin ve kısıtlama ilkeleri size kalıcı olarak bahşedilir ve bir oyunda yakın dövüş karşılaşmasını algılama şeklinizi sonsuza dek değiştirir. En yüksek anlarında, For Honor'u bastırmak zordur. Yavaş savaş hızı ve anlatı eksiklikleri, sunduğu şeylere derinlemesine dalmak için zaman ayırmak istemeyenleri kapatabilir. Ancak, hata yapmayın - bunu yapanlar, son yıllarda tasarlanan en tatmin edici çok oyunculu yakın dövüşlerden bazılarıyla ödüllendirilecek.