Dying Light İncelemesi
Oyun dünyasına da geldiğimizde zombie temasını ustaca kullanıp bir de parkur mekanikleri ekleyen Techland Games’in 26 Ocak 2015 tarihli yapımı olan Dying Light bugünkü içerik konumuz.
- Kaliteli görsel ve tasarımlar
- Parkur mekanikleri kusursuz çalışıyor
- Gece gündüz döngüsü çok iyi işlenmiş
- Zayıf hikaye
- Derinliği olmayan karakterler
HİKAYESİ
Kahramanımız Kyle Crane, bir görev için iniş yaptığı bölgede bir saldırı sonrasında ısırıldıktan sonra bir grup tarafından kurtarılır. Daha sonra Antizin denen bir ilaçla ısırılan kişinin sözde tedavi edildiğini öğrenir ve bu ilacı araştırmaya karar verir.
Taşraya inen Crane yağtığı araştırmalar sonucu bu bölgede hayatta kalabilenlerin Güneşin Çocukları denen ve Anne isimli bir kadın tarafından yönetilen kült bir tarikata bağlı olduğunu duyar.
Tarikatın güvenini kazanmak ve bu “ayrıcalık” hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Crane hayatta kalanlara yardım etmeye karar verir. Sonunda, tarikatın yüksek rütbeli üyelerinden biriyle görüşen Crane, Antizinin kesin bir tedavi olmadığını, enfeksiyonu durdurduğunu ama virüsü yok edemediğini keşfeder. Tarikat kalıcı bir tedavi üzerinde çalıştığını eğer Crane onlara yardım ederse tedaviyle birlikte Harran’a sağ salim dönmesini sağlayacaklarını vaad ederler.
Crane artık tarikata yardım etme kisvesi altında Antizini ve tarikatı araştırmak için elleri kolları sıvar. Aynı zamanda da bağlı olduğu birimi de sorgulamaya başlayan kahramanımızı çok zor ve uzun bir yolculuk beklemektedir Harran topraklarında.
ATMOSFER VE GÖRSELLİK
Dying Light görsel açıdan gerçekten güzel bir sunum çıkarıyor karşımıza. Karakter tasarımı ve çevre yaratma konusunda üzerinde iyi çalışılmış bir yapım kesinlikle ve de ışıklandırma konusunda üst seviye bir iş çıkarılmış. Ve tüm bunlar bir araya geldiğinde oyun ilk dakikadan sizi oyunun atmosferine bağlıyor.
DETAYLAR
Oyunda gece gündüz döngüsü de sıkıntısız bir şekilde ilerliyor, gece saatlerine gelindiğinde düşmanlarımızın agresifliği tavan yapıyor ve bunu gerçekten iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Sabah saatlerinde dışarıda işlerinizi ve görevlerinizi yapıp gece çökünce sığınağınızdan asla çıkmak istemiyorsunuz. Tut ki çıktınız o zamanda tabana kuvvet diyerek hızlı bir şekilde arkanıza bakmadan işinizi halledip geri dönüyorsunuz. Ve bu sayede pahası biçilmez bir heyecan yaşıyorsunuz.
Oyundaki parkur mekaniği de gayet güzel çalışıyor. Yapımın başlarından itibaren göreve giderken veya görev içinde sürekli bir yerlere tırmanıp bir şeylerin üzerinden atlayıp zıplıyorsunuz. Peşinizdeki yürüyen ölüleri ve sizi yok etmek isteyen NPC'leri de işin içine katarsak muazzam bir deneyim sizi bekliyor diyebiliriz.
Yapımda hatırı sayılır bir silah çeşitliliği var ve bu silahları çok farklı kombinasyonlarla geliştirebiliyorsunuz. Sıradan bir beyzbol sopasına dikenli bir tel ekleyip bir de elektrik verdiğinizde bu silahın zombie nin kafasını patlatırken verdiği his anlatılmaz yaşanır Sevgili Okur.
BURASI HARRAN MI?
Oyun, Harran adında kurgusal bir şehirde geçiyor ve Türkiye kelimesi hiç tasvir edilmemiş. Kötü arabalar için Doğan görünümlü Şahin deriz ya; burası da Harran ama daha çok büyük bir metropol görünümünde.
Oyunu içinde geçen birkaç tane yerli isim ve de 112 No'lu ambulanslar dışında Türk kültüründen pek bir öğe yok. Ama değimiz gibi kurgusal bir Harran yaratılmış, yani burası Türkiye diye bir iddiaları yok Techland’ın.
FİNAL
Göze hitap eden tasarımlar, sağlam atmosfer ve sizde birbirinden farklı tesirler bırakan gece gündüz döngüsü eşliğinde bir de kaliteli parkur mekanikleri ekleyen Techland uzun saatler keyifli bir tecrübe yaşamanıza olanak sağlayan bir yapım çıkartmış huzurlarınıza.
İyi oyunlar.
